The Northernmost of Anatolia: İnceburun

Bağzılarımız bir yerleri anlatarak bizleri oralara götürüyor bende bugün sizleri ülkemizin en kuzeyine götürmek istiyorum. Başlıktan da anlaşılacağı üzere bu yazımda Ramazan bayramı vesilesiyle gittiğim, Sinop'taki İnceburun'u (Türkiye'nin en kuzey noktası olduğunu belirtmek isterim:)) ve yol üzerindeki Hamsilos koyunu anlatıcam.

I want to take you to the northernmost of our country today. As the title suggests, I will go to Sinop İnceburun (I would like to state that it is the most northern point of Turkey :)) and Hamsilos on the road.

Hamsilos

Hamsilos koyuna en son gittiğimde ilkokuldaydım pek hatırlayamıyorum ama İnceburun'a hiç gitmemiştim bu yüzden bu sene bir daha gidelim dedik ailecek Hamsilos taraflarına. Hamsilos'a giderken ilk önce Akliman plajının ordan geçiyoruz. Akliman da piknik yapmak için kavak ağaçlarının altına masalar koymuşlar denize karşı, isteyen mangalını da yapabilir. Hemen yolun öbür tarafında pansiyonlar var günübirlik gelmeyenler için. Baya geniş kumsalı var. Denizi dalgasız çünkü hafif koy gibi dalga gelmiyo ama bu Akliman'ın denizi çok yosunlu ben o yüzden pek beğenmedim. Orda çok durmadık zaten.
Akliman'dan sonra devam edince 5 dakika kadar Hamsilos Tabiat Parkı çıkıyor karşınıza. Burasıda bir piknik yeriydi ağaçların altında denize karşı ama ora kalabalık olur diye biz girmedik içeri. Zaten asıl koy orası değil.Biraz daha devam edince asıl koy karşınıza çıkıyor işte.

Koy tam bir doğa harikası. İsterseniz tekne turu yapabiliyorsunuz . Koyun bi tarafı sizi sonsuzluğa götüren açık deniz, diğer tarafı ucu nereye gidiyorki dediğiniz koyları mağaraları içeriyor. Bu koy buzul aşındırması sonucu oluşmuş ve kendiliğinden oluşmuş tek koydur. Eski zamanlarda bu koya savaş gemileri saklanıyormuş şimdilerde denizin çok dalgalı olduğu zamanlarda balıkçı tekneleri saklanıyor. Buralar kamp yapmaya oldukça elverişli yerler.. Doğayla baş başa maviyle yeşilin buluştuğu bu harika yerde vakit geçirmek paha biçilemez.Özellikle o kadar kalabalık olmayışı böyle yerleri bana daha cazip hale getiriyor.

Hamsilos

Last time I went to Hamsilos Bay, I could not remember much but I never went to İnceburun. So I will go to Hamsilos side this year. When going to Hamsilos, first of all Akliman beach passes by. Akliman also has tables under the poplar trees for a picnic. There are lodgings on the other side of the road for those who do not come for the day. There is a very wide beach. The sea is unstable but this Akliman sea is very mellow and I do not like it very much. We have not stopped there yet.
If you continue after Akliman, Hamsilos Nature Park is going out for 5 minutes. There was a picnic place under the trees against the sea but it would be crowded so we did not go in. The actual bay is not there anymore.
The bay is a wonderful nature. You can do a boat tour if you want. The bay contains the coves.Open sea that leads you to eternity. This bay is the only result of glacial erosion that has formed as a result and spontaneously formed. In ancient times this cove was hiding the war ships, but now the fishing boats are hiding when the sea is very choppy. It is quite convenient places to camp around. It is priceless to spend time in this wonderful place where nature meets green and blue in green. The fact that it is not so crowded makes such places more attractive to me.

İnceburun

Bir sonraki durağımız İnceburun. Saati tam güneş batımına yakın İnceburun'da olacak şekilde ayarladık ki o muhteşem ana tanık olalım diye. Hamsilos'tan çıktıktan sonra bazı köylerin içinden geçiyorsunuz yol kenarlarında böğürtlenlikler dolu ama malesef bizim gezdiğimiz zamanda henüz böğürtlenler daha olmamıştı. Uzun süren orman yolculuğundan sonra yol birden bitiyor ve sizi yalnız bir deniz feneri karşılıyor.Konum itibariyle Türkiye'nin en kuzey noktasında bulunuyoruz.Bu his bile insana bambaşka hissettiriyor. Karşınızda ufuk çizgisiyle deniz birleşiyor.Bembeyaz deniz feneri karadenizin hırçın dalgarına göğüs geriyor tek başına.

İnceburun' da fenerin bulunduğu alanda kıyı bölgesi lavlardan oluşmuş.
Fenerde bir aile yaşıyor ve bu aile sorumluymuş o alandan.Gelenler bir şeyler yiyip içsin diye küçük gözlemeci gibi bi yer açmışlar.
Bizim şansımıza o gün o kıyılarda baya yunus sürüleri görme fırsatım da oldu.
En son güneşte tam karşıdan batıyordu, denizin içine doğru giriyordu sanki.
Sanki sonsuzluğa bakıyordum.Ucu bucağı yokmuş gibi.Sessiz sakin sadece dalgaların sesiyle kendi iç sesinizi dinleyebileceğiniz harika bir atmosfer.

Umarım bende sizleri götürebilmişimdir bir yerlere sevgili Steemianlar :))
Bir daha ki yazımda görüşmek üzere..

İnceburun

Our next stop is İnceburun. We set the clock so that we will be see sunset in İnceburun. After leaving Hamsilos, you are passing through some villages. There are plenty of blackberries around the roads but unfortunately there have not been any berries yet. After a long journey through the forest, the road suddenly ends and you are greeted by a lonely lighthouse. We are located at the northernmost point of Turkey in terms of location. Even this feeling makes you feel completely different. The sea merges with the horizon line. The white lighthouse stand alone in the crushing wave of the black sea.
İnceburun 's lighthouse in the coastal area is formed by the lava.
There is a family on the lighthouse, and this family is responsible for it. They have made room for a little observer to eat and drink something.
Our luck was that I also had the chance to see dolphins at the beach on that day.
The last sun was sinking right in front of us, it seemed like he was going into the sea.
I feel like you are listening to your inner voice with the voice of the waves.

I hope I could have taken you guys to a some place dear Steemians :))
See you next time ..