Steemit ile Bir Hafta Nasıl Geçti?

Profilimden de görebileceğiniz üzere Steemit'e yaklaşık bir hafta önce üye oldum. Geçen bu süre zarfında bir yandan sistemi tanımaya, kurallarını anlamaya ve bu topluluğa nasıl uyum sağlayacağımı anlama çalıştım. Elbette arada 11 farklı yazı da yazmayı ihmal etmedim. Bu yazıyı ise hem biraz kendimden bahsetmek, hem burada nasıl bir beklenti içinde olduğumu belirtmek, hem de Steemit'te geçen bir haftanın benim için nasıl bir deneyim olduğundan bahsetmek için yazıyorum.

Eski ve aktif bir FriendFeed kullanıcısı olarak insanlarla iletişim kurmaktan çekinen birisi değilim. Genellikle aklıma geleni, aklıma geldiği gibi söylerim veya yazarım. Kelimeleri seçerek kullansam da yazı dilinin getirdiği olumsuzlukları sık sık tecrübe etmekten de geri kalmam. Geçmişte blog yazarlığından teknoloji haber sitesi editörlüğüne kadar farklı konularda yazmışlığım oldu. Yazmaktan hiç sıkılmasam da bazen sadece kendi kendime yazıyormuşum gibi hissettiğim için birçok blogu yarıda bırakmışlığım da oldu. Sanırım biraz da tez canlıyım diyebilirim. Burada ise özel bir ayrıma gitmeden her konuda bir şeyler yazmayı düşünüyorum. Bunların içinde zaman zaman teknoloji, zaman zaman hayat tecrübeleri veya ekonomi konuları olabilir. Genellikle Türkçe yazılar yazıyor olsam da bazı teknoloji haberlerini İngilizce yazmayı düşündüğümü de belirtmek isterim. Kısacası aklıma geleni, aklıma geldiği gibi yazmayı planlıyorum.

Steemit ile geçen bir hafta içinde kuralları öğrendiğimi düşünüyorum. Site içindeki navigasyonu anlamış olsam da etiket sistemli kategori oluşturmak şu an için ilgimi çekecek içerikler bulmamı engelliyor. Bunun yanında umuyorum ki burada da insanların ismen bile olsa birbirini tanıdıkları samimi bir ortam vardır. Lafı çok uzatmadan, geç de olsa herkese merhaba diyerek bu yazıyı noktalıyorum.