Bir kurabiyenin hatıra getirdikleri:)
Herhangi bir yerde yemek yerken, yediğim şeye çok dikkat ederim. Ortam karanlık olmamalı ki ne olduğunu bileyim. Tamam itiraf ediyorum iyice didikleyebilmek için ışığa ihtiyacım var. :) Artık hiçbir şeye güven olmuyor çünkü,
Allah'ım, eğer tabağımda yabancı bir cisim varsa göster bana
diye dua ediyorum. :)
Hani topluca bir yerlerde yemek yerken tabağından bir şeyler çıkan kişi vardır ya, işte o benim.🙆♀️
Ama buna hiç üzülmem, 'iyi ki gördüm ya sizin gibi görmeseydim' derim bana gülenlere karşı. :)
Böyle olmamda yurt yıllarının etkisi yadsınamaz herhalde. Haftalık yemek listemiz, yemekhânenin kapısına asılırdı ve biz de günler öncesinden bilirdik, hangi gün ne çıkacağını...
Pırasanın olduğu günlere kara gün derdim ve isteksizce çıkıp çorbaya tâlim ederdim. Salçasız bulgur pilavı çıktığındaysa arkadaşlar, kuş yemi çıktı derlerdi. Aslında annemin yaptığını severdim ama orda gerçekten kuş yemi gibi görünüyordu. :)
Puding çıktığındaysa sevinerek aldığımız kâseleri, ilk lokmada geri bırakırdık. İçine sinen yanık kokusundan, burnumuzun direği sızlamış olarak tabi. :/
Kremalı mantar çorbasını severdik, galiba onda da minik bir hile vardı; hazır çorbanın içine taze mantar doğruyorlardı ama yine de tadı güzeldi. :)
Kuru fasulye/nohut - et/tavuk yemeklerinden sonra en sevilen kıymalı pideydi. Onun olduğu gün merdivenleri koşa koşa demeyelim de, ikişer üçer çıkardık.🙆♀️
Yine bir gün odacak çıktık, pideleri ve salataları tabldota koyup masaya geçtik. İçimizden biri, pidenin içine salatayı koyup dürüm yaptı ve tam ilk lokmada birden çığlık attı. Dişi kırılmıştı, meğerse pidenin içinde bir duvar çivisi varmış.🙅♀️
Nasıl oldu nasıl görmedi bilmiyorum ama o ânı hiç unutamıyorum. İnanır mısınız o arkadaşın ismi ve simâsı hafızamdan silinmiş ama bu olay mıh gibi aklımda duruyor. İşte o günden sonra her şeyi didik didik inceler oldum.🕵️♂️
Bunu yazarken aklıma bir Ramazan Bayramı geldi. Ziyaret ettiğimiz bir evde sarma ve kadayıf ikram edildi. Ben de çıtır kadayıfı çok severim, tam çatalı değdiriyordum ki üstündeki şerbete yapışmış karıncayla göz göze geldim. Hevesim kaçtı bıraktım tabi sehpaya. :(
Ev sahibi bir ara mutfağa gidince, herkes 'kızım yesene, bak bu kadın çok titiz çöpe döker vs' diyorlar ama ben ısrarla yemeyeceğim dedim, sebebini de söyleyemedim o an. :)
Geçen gün mahallemize unlu mamüller satan bir dükkan açılmıştı. İlk alışverişimizi yapalım bir hayırlı olsun diyelim istedik.
Nasıl candan davranıyorlar, resmen etrafımızda pervâneler. Bu davranışlarını, açılışlarının ilk günlerine veriyorum; biraz kazanmaya başlayınca yüzümüze bakmazlar diye düşünüyorum bir yandan. :)
Kız kuru pastadan ikram etti, ben almak istemesem de elime tutuşturulmuş buldum. Şekli güzel mi diye bakarken üzerindeki saçı fark etmemle geri bırakmam bir oldu. Bir şey söylemedim belki de söylemeliydim mahçup etmek istemedim. Bundan sonra paketli şeyler aldım tabi, hayırlı olsun diyerek ama bir daha gideceğimi sanmıyorum.
Aslında en çok anlatmak istediğim konuya en son geldim, laf lafı açtı yine. :)
10 gündür aynı yoldan geçiyorum ve bir duvarın üstünde her gün görüyordum bu kurabiyeyi. İlk gördüğümde bir kuş yer diye içimden geçirmiştim ama baktım ki serçeler, kargalar, güvercinler ve saksağanlar gagalarını bile değdirmiyor. Tuhaf geldi bana bu durum fotoğrafını çektim.
Aradan birkaç gün daha geçti, bu sürede kuvvetli lodos vardı, aralıksız yağmur ve dolu yağdı. Sonraki gün oradan geçerken bir baktım ki aynı şekilde duruyor, sanki japon yapıştırıcısıyla sabitlenmiş gibi. :)
Bir haftanın sonunda sadece hafif bir çatlak meydana gelmişti ve daha canlı görünüyordu tekrar fotoğrafladım. :)
Bu kurabiye kesin tam karşıdaki o yeni açılan dükkandan alınmıştır dedim, çok benziyordu çünkü...
Bizim yediğimiz nice gıdaya; kuşlar, kediler, köpekler akıllılık edip burun kıvırırken, biz nasıl da hiç düşünmeden mideye indiriyoruz öyle değil mi?
Boşuna dememişler can boğazdan çıkar diye. :)
Sevimli dostlarımızdan öğreneceğimiz daha nice şey var. Bir gün bu dünyaya gözlerimizi yumacağız; o son uykuya dek öğreneceğiz, öğrenmeliyiz...
Quraturk tr etiketi altında paylaşılan kaliteli ve orjinal içerikleri tespit edip ödüllendirmeyi hedefleyen bir kürasyon projesidir.
Yazınız değerlendirmen ekibimiz tarafından uygun görülmüş olup, günün seçilen yazıları arasında yerini almıştır.
🙏😊
Belki de her gün yeni bir kurabiye koyuyodur birisi 😜
Yemeklerden devamlı bir şeyşer çıkması olayı ise genelde hep aynı kişilerde ve bundan çok rahatsız olanlarda oluyor benim şahit olduğum..enteresan :)
evet hep aynı kişilere denk geliyor ama onların dikkat etmesinden kaynaklı da olabilir:)
hayır aynı yerde aynı kurabiyeydi:))
Gifleri, resimleri çok beğendim 😇
Aynı ben, yemek konusunda aşırı derecede titizim. Dakikalarca yemeği didik didik ettiğim olur. O kaşığı ağzıma götürürken bile incelerim yiyeceğim şeyi.
Yurt yıllarımdan kalma sevmediğim yemek alışkanlıkları bende de var. Mesela tavuk sevmiyorum, lisede yurttayken o kadar yağlı yapıyorlardı ki yiyemiyordum. Hala öyleyim.
Kurabiye sert olduğu için hayvancıklar yiyememiş olabilir mi acaba?
bir de yurttaki yemekler kötü olsa da dışardaki hayattaki normallerine adapte olman lazımdı şimdiye kadar:)
mesela ben karnıyarık hiç yiyemezdim, o kadar yağlı olurdu ki vıcık vıcık resmen:)
ama bu beni onu sevmekten alıkoymadı🙆♀️
Karnıyarık ve yağlı... ben de yerdim herhalde severek :D
Üniversite 2'den beri kendi yemeğimi kendim yaparım çoğunlukla, hiç bir sıkıntım yok o anlamda artık.
İşte bu kafa olmalı @sudefteri, bir yemek kötü olamaz, iyi yapılmamış olur diye savunmaktan canım çıkıyordu eskiden artık laf anlatmayı bıraktım ama olması gereken bu işte 😁
evet katılıyorum:)
bir yemeği ilk defa deneyeceksem iyi yapan birinden yemek isterim:)
şans eseri kötü çıktıysa da birkaç defa daha başkalarından denerim:)
teşekkür ederim yazıyı yazmaktan daha fazla vaktimi alıyor gif resim bulmam🙆♀️
didikleyen birini daha görmek güzeldi:)))
yurt anıları bitmez daha anlatılmayan neler vardır kim bilir:)
kurabiye normaldi görünüşte de işte içinde kim bilir neler vardı:)
Bendeki anılar çok fazla ama hiç giremem o kısımlara kusura bakmayın :))
Giflere ben de bayıldım @arafs, ama onlar olmasa dahi @sudefteri öyle güzel akıcı doğal bir dille yazıyor ki kafanın içinde yaşıyorsun hep suratımda sırıtışla okuyorum .)
teşekkür ederim:) yazarken ben de öyle yazıyorum resmen:))
Biz de suratımızda sırıtışla müzik dinlesek keşke, değil mi @sudefteri :))
süper olurdu:))
ahahahaaa 🤣
geçmiş olsun :))
teşekkürler:)
Keyifli bir yazı olmuş...
Yemeği çok didiklemek fikri çok doğru gelmedi bana...
Sırf sizi eli boş göndermemek için vargüçleriyle kendi kendine oluşuyor olabilirler ( kendi kendine oluşan kurtçuklar gibi)😀 ayrıca kurabiye güzel görünüyor hala!
Başarılar diliyorum 💕
teşekkür ediyorum:)
verdiğiniz örnek çok hoş, bizimle konuşacak seviyeye gelsinler değil mi kurtçuklar hem yalnız kalmayız:))
❤
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by sudefteri from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Çok güzel bir yazı olmuş ellerinize sağlık.
Dediğiniz gibi hala yemekhaneler malesef. Kuş yemi gibi bulgular tatsız yemekler... Bir keresinde bizim yemekhaneci getirdiği kir pas içindeki arabaya dökmüş pudingi, biz görmeden geri tencereye doldurup çocuklara vermiş. Dağıttıktan sonra yakaladık, malesef insanlarda vicdan yok. İşlerini sevseler çok daha güzel yemekler yaparlar eminim.
Kurabiye konusunda da tamamen haklısınız o kadar çok katkı maddesi var ki hayvanlar bile yemiyor yediğimiz bazı şeyleri.
teşekkür ederim beğenmenize sevindim:)
işini severek yapmayan insanlar böyle bir konumda çalışmamalı ama ne yazık ki etraf onlarla dolu:(
merhamet olmalı insanda..
This post has received a 0.17 % upvote from @drotto thanks to: @sudefteri.
Bendeniz yemek konusunda annemi o kadar çok zorlamisim ki seruvenlerim hep anlatilir.Nitekim kebap bile yemeye 25 sonra baslamis biriyim.Hala bile yediklerim sayılıdır.Arkadaslarima bile gittiğimde ilk mutfaklarina bakarim.temiz degilse hicbir seye dokunamam. Kurabiye ye gelince hazir gidalara o kadar fazla katki maddesi koyuyorlar ki hayvanciklar bile anlamis yemiyorlar bence.:)
evet insan belli bir çıtaya çıktığında her şeye aynı bakamıyor, araştırıyor:)
kurabiyeye belki şimdi gidip baksam hâlâ yerinde duruyordur yağmura rağmen:)
Çok eğlenceli bi yazı olmuş yine :) Hem güldüm hem de bazı yerlerde benim de anılarım canlandı 🤦
beğenmene sevindim🙆♀️
umarım sen de anlatırsın bir gün okuruz keyifle:)
İki gündür sınavlarımdan dolayı aşırı bilgiye maruz kaldım kafamı toplayıp anlatamadım ama önümüzdeki hafta normale dönerim inşallah uzun uzun anlatırım :D
geçmiş olsun o halde:)
bekliyoruz diyelim:D