ÇOCUK TECAVÜZCÜSÜNÜ SALMIŞLAR!!!
Bu ve buna benzer haberleri her gün görüyoruz veya duyuyoruz. Fakat bu haberler ne kadar doğru?
Öncelikle şunu kolaylıkla söyleyebilirim ki; bu tarz haber başlıklarının iki sebebi var. Birincisi bu yazıları yazan habercilerin hukuk bilmiyor oluşu, ikincisi ise hukuk bildikleri halde daha fazla sansasyon yaratmak veya daha çok tıklama almak için haberi çarpıtmak. Şimdi basit bir dille ne nedir/ne değildir açıklayalım.
Ceza yargılaması iki aşamadan oluşur; Soruşturma evresi ve kovuşturma evresi... soruşturma evresini savcı ve sulh ceza hakimi yürütür. Amiyane tabirle şöyle diyebiliriz ki; savcı gerekli işlemleri(delil toplama, ifade alma, tedbir alma) yapar, izin alınması gereken durumlarda ise sulh ceza hakimine başvurur. Soruşturma evresinin sonunda savcı olayla ilgili bütün evrakları, delilleri vs. toplar ve bir iddianame hazırlar. Bu iddianameyi yetkili mahkemeye sunar. Yetkili mahkeme 15 gün içerisinde iddianamenin kanunlarca öngörülen koşulları sağladığına karar verirse iddianameyi kabul eder ve kovuşturma evresine başlar. Koşullar sağlanmamışsa eksikliklerin giderilmesi için iddianameyi savcıya iade eder.
Yargılamada asıl amaç; soruşturma evresinde, kovuşturmaya ilişkin her türlü hazırlığın yapılmış olmasıdır. Bu sayede tek celsede hüküm kurulabilecektir. Burada amaçlanan yargılamanın adil ve hızlı ilerlemesidir. Fakat maalesef ki çoğunlukla ilk celsede dosya sonuçlanmaz. İşte filmlerde gördüğünüz o duruşma sahnesi yargılamanın kovuşturma aşamasıdır.
Peki tutuklama nedir?
Tutuklama bir güvenlik tedbiridir. Güvenlik tedbirleri şüpheliyi veya sanığı önceden cezalandırmak için koyulmuş kurallar değildir. Yargılama sırasında daha fazla zarar oluşmaması ve yargılamanın güvenliğinin sağlanması için getirilmiş önlemlerdir. Her güvenlik tedbiri uygulandığında masum bir insanı cezası kesinleşmeden bir takım haklarından yoksun bırakma durumu oluşacağı için bu tedbirlerin uygulanması sıkı sıkıya şartlara bağlanmıştır.
Peki bir kişi neye göre tutuklanır?
Tutuklamada öncelikle kuvvetli suç şüphesinin varlığı gerekir. Hukukta şüphe kavramı şu şekilde tanımlanabilir;
Şüphe başlangıcı - Makul şüphe - Kuvvetli şüphe
Bunu somutlaştırmak adına şu şekilde sınıflandırabiliriz; bir kişinin üzerine atılan şuçu işlemiş olabileceğine ilişkin %10 ihtimal verebiliyorsak; bu şüphe başlangıcıdır. Bu oran %50 ise; makul şüpheden bahsedilebilir. Oran %90’ı geçmiş ise; artık kuvvetli suç şüphesinden bahsedebiliriz. KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ YOKSA TUTUKLAMA DA OLMAZ. Fakat bu diğer güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını engellemez.
Kuvvetli suç şüphesi olsa bile illa tutuklama tedbirinin uygulanacağı anlamına gelmez. Eğer işlendiği düşünülen suçun cezası adli para cezası ise veya 2 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmiyor ise yine tutuklama mümkün olmayacaktır.
Eğer kuvvetli suç şüphesi varsa tutuklama nedenlerinin de var olup olmadığına bakılacaktır. Tutuklama nedenleri şunlardır;
- Kişinin kaçma, saklanma veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular bulunması,
- Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme ihtimalinin bulunması,
- Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunulması.
Bu tutuklama nedenlerinin varlığı yokluğu tartışılırken de kuvvetli şüphe aranır. Mesela şüphelinin veya sanığın çok zengin olması tek başına kaçabileceği anlamına gelmez. En azından kaçmaya yönelik bir hazırlığının olduğunun saptanması gerekir.
Ayrıca kanun bu tutuklanma nedenleri olmasa da bazı suçlarda kuvvetli şüphenin varlığını tutuklama için yeterli görmüştür. Bu suçlara katalog suçlar denir. Katalog suçlar şunlardır;
- Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),
- Kasten öldürme (madde 81, 82, 83),
- Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),
- İşkence (madde 94, 95)
- Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, madde 102),
- Çocukların cinsel istismarı (madde 103),
- Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),
- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, madde 220),
- Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 307, 308),
- Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),
- 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları.
- 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.
- 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.
- 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.
- 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.
Katalog suçlarda kuvvetli şüphenin varlığı halinde ayrıca tutuklama nedenleri aranmaz.
Yani formülize etmek gerekirse;
KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ + TUTUKLAMA NEDENLERİ = TUTUKLAMA
VEYA
KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİ + KATALOG SUÇ = TUTUKLAMA
Tutuklama verilebiliyor olsa bile verilmesi zorunlu değildir. Kanun bu noktada hakime takdir yetkisi bırakmıştır. Tutuklama ile ulaşılacak olan amaca(Yargılamanın güvenliği) daha hafif bir güvenlik tedbiriyle ulaşılabiliyorsa hakimin daha hafif olan güvenlik tedbirine hükmetmesi gerekir.
Şunu unutmamak gerekir ki tutuklama en ağır güvenlik tedbiridir ve son çare olarak kullanılmalıdır. Esas olan ve kural olan tutuksuz yargılamadır. Tutuklu yargılama bir istisnadır. Eğer diğer güvenlik tedbirleriyle yargılamanın güvenliğini sağlayabiliyorsak tutuklamayı değil diğer güvenlik tedbirlerini uygulamamız gerekir(bkz: Adli Kontrol).
Son olarak; hakkında cezai hüküm kurulmadıkça herkes suçsuzdur(bkz: Masumiyet Karinesi). Hukukun üstünlüğü, hukuk güvenliği, adil yargılama gibi kavramların var olmasını istiyorsak, şüpheli veya sanığa da yargılamanın sonuna kadar suçsuzmuş gibi davranmalıyız. Unutmayın bir gün hepimizin adalete ihtiyacı olabilir.
Görseller:
✅ @romo.lampkin, I gave you an upvote on your post! Please give me a follow and I will give you a follow in return and possible future votes!
Thank you in advance!
Congratulations! This post has been upvoted from the communal account, @minnowsupport, by mutluoniz from the Minnow Support Project. It's a witness project run by aggroed, ausbitbank, teamsteem, theprophet0, someguy123, neoxian, followbtcnews, and netuoso. The goal is to help Steemit grow by supporting Minnows. Please find us at the Peace, Abundance, and Liberty Network (PALnet) Discord Channel. It's a completely public and open space to all members of the Steemit community who voluntarily choose to be there.
If you would like to delegate to the Minnow Support Project you can do so by clicking on the following links: 50SP, 100SP, 250SP, 500SP, 1000SP, 5000SP.
Be sure to leave at least 50SP undelegated on your account.
Merhaba, yazınız @try-market ve @kusadasi tarafından yürütülen küratör projesi kapsamında seçilmiştir. Proje yazısı hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Sonraki yazılarınızda "cointurk" etiketini kullanarak ailemizi genişletmemize yardımcı olabilirsiniz.
Çok teşekkür ederim yanıtınız için
Çok açıklayıcı olmuş, teşekkürler.
Maalesef bir haberin doğruluğundan çok görünürlüğüne odaklandığımız için aslında bu tür haberlerin haber değeri taşımasının da sebebi bizleriz :S
Özellikle çocukların cinsel istismarı ile ilgili toplumda çok fazla yanlış bilinen gerçekler var. yakın zamanda bununla ilgili de bir yazı paylaşacağım. İlginiz için çok teşekkür ederim :)