Demir Melekler – Makinanın Doğuşu
İki yıl önce İstanbul’da bir sahafta tesadüfen görüp aldığım bu kitap şimdiye kadar okuduğum en iyi araştırma kitaplarından birisidir. Eğer sizde bilim ve mühendislik tarihine meraklı iseniz bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Türkçe olarak sadece 1971 yılında Remzi Kitabevi tarafından tek basım yapıldığı için biraz zor bulunuyor.
-İç kapağından ilginç de bir ex libris etiketi çıktı.
Kitabın yazarı Walther Kiaulehn adlı Alman bir gazeteci. Makine tarihiyle ilgili bu kapsamlı çalışmanın bir gazeteci tarafından yapılmış olması oldukça ilginç. Yapılan iş gerçekten muazzam bir araştırmacılık örneği sunuyor.
Makinelerin hangi koşullarda icat edildiklerinin yanı sıra makine kıranlardan ve makineye tapanlardan bahseden kitabı bitirdiğinizde bilmediğiniz çok fazla şeyi öğrenmiş olacaksınız. Kitap eski çağlardan itibaren insan-makine ilişkisini toplumsal düzlemde ele alarak ilerliyor. İlk çağ dokumacılarından sanayi devrimi madencilerine kadar insanların işsiz kalma korkusu ile makinelere karşı çıkışları anlatılmakta. Aslında günümüzde de benzer sebeplerle devam etmekte olan bilim karşıtlığının ilkel kökenlerini kitapta bulabilmek mümkün.
Buhar ve Makine
“Demir Melekler henüz yoktular. Papin 1714’te öldü. James Watt bundan 22 yıl sonra doğdu. İlk defa James Watt Demir Meleğe son şeklini verdi ve onlara canlı canlı hareket etmeyi öğretti.”
Genelde hepimiz buharlı makine denildiği zaman James Watt’ı biliriz. Ama ondan önce adam gibi adam Denis Papin varmış arkadaşlar. Kitap pek çok icadın mucidi olan ve nerdeyse hiç tanınmayan Denis Papin’ini de tanıtıyor. Bildiğimiz buharlı pek çok şeyin ilk mucidi olan Papin’i o kadar mühendislik fakültesi okuyup ilk defa bu kitapta duymak benim için gerçekten şok edici olmuştu. Sadece Papin değil isimleri pek anılmayan başka mucitlerden de kitapta bahsediliyor.
Altın Çağ
İnsanlığın yüksek bir medeniyet geliştirdiği, her şeyin neredeyse mükemmel olduğu bir altın çağın varlığı her dönem tartışılır, kimi insanlar bu altın çağın geçmişte yaşanıp bittiğini, kimileri ise gelecekte böyle bir altın çağın yakalanacağını düşünür. İlginç olan ise kitap eski metinlerden örnekler vererek söylüyor ki ilk çağdan günümüze her dönem insanları bunu tartışıyor. Yani hiç kimse kendi zamanını altın çağ olarak adlandırmıyor. Kısacası bu böyle sürüp gidecek ve o beklenen altın çağ hiçbir zaman gelmeyecek gibi görünüyor.
Kitapta ilgimi çeken anekdotları paylaşmaya çalıştım. Bunlar gibi pek çok ilginç bilgiyi bulabilirsiniz. Ayrıca Avrupa’nın bilim ve teknikte nasıl ilerdiğini de adım adım görebilirsiniz. Görüşmek üzere...
This post has received a 28.20 % upvote from @nettybot thanks to: @lcks.
Send 0.100 SBD to @nettybot with a post link in the memo field to bid on the next vote.
Oh, and be sure to vote for my owner, @netuoso, as Steem Witness
Have a great day!
This post has received a 0.83 % upvote from @booster thanks to: @lcks.
@lcks got you a $1.61 @minnowbooster upgoat, nice! (Image: pixabay.com)
Want a boost? Click here to read more!