[CAPPADOCIA] Güzel Atlar Diyarı- KAPADOKYA
GÜZEL ATLAR DİYARI
KAPADOKYA
Efendim öncelikle herkese selamlar bunu okuyan hemen hemen herkesin aklını çelecek olan Kapadokya rüyamıza başlıyoruz.
Nice yollardan geçen, nice sular, nice dağlar gören bir gezgin olsanız bile Kapadokya'yı her görüşünüzde bir kez daha hayran olacaksınız. Çünkü aklınıza bile getiremeyeceğiniz bir coğrafya, kilometrelerce genişliğinde bir alana yayılmış, sizi büyülemeye başlamıştır. İlk anda duyduğunuz şaşkınlık kısa zamanda hayranlığa dönüşür.
Nobel edebiyat ödülü kazanmış olan Seferes'in tanımı ile "anlaşılmaz oyuncaklarla dolu bir yayla" gözlerinizin önündedir. Bir peri bacası hayal edin ve bunu yaratanın lavlar, rüzgarlar ve yağmurlar olduğuna inanmakta eminim ki güçlük çekersiniz. Bu dünyada değil de, başka bir dünyada olduğunuzdan kuşku duymaya başlarsınız peri bacaları arasında dolaşırken.
Kapadokya, gerçekte yanardağların yeryüzüne armağanıdır. Oluşum öyküsü milyonlarca yıl önce aktif birer yanardağ olan Erciyes ve Hasandağı’nın püskürttüğü lavların kilometrelerce öteye yayılıp soğuması ile başlar. Bu tüflerin rüzgar, yağmur ve sellerin etkisi ile aşınmasıyla taştan şapkaların başında taşıyan peribacaları oluşmuştur. Kolay kazılan tüf yüzeylerini oyan insanoğlu, kendisine evler, kiliseler ve yeraltı kentleri yaparken coğrafyayı tarih ile buluşturmuştur. İlk olarak Asurlular sonra sırası ile Hititler, Frigler, Medler , Persler, Makedonyalılar, Romalılar, Pontuslular, Selçuklular ve Osmanlılar bu tarih buluşmasının sahnesine çıkan başlıca uygarlıklardır.
Dört mevsimin de yarattığı etki farklıdır Kapadokya'da, bu yüzden gezginler ne zaman gitseler başka duygular yaşarlar. Sonbahar altın sarısına dönüşen lekeler yaratır bitki örtüsünde. Vadilerdeki toprak patikalarda(ki özellikle Kızıl Vadi tavsiyemdir)yürüyen gezginler aniden karşılarına çıkan tuhaf şekilli oluşumları heyecanla birbirlerine gösterirler. Akşamüzeri Zelve Vadisi'nde peribacalarının üzerine düşen ışığın onlarla seviştiğini sanırsınız. Kızıl vadinin tepelerine çıkıp güneşin kırmızı bir gökyüzünde ucunda yitip gittiğini izlerken, yanınızda sevdiğiniz yoksa hayıflanırsınız.
Sevdiğiniz yanınızdaysa eğer, coğrafyanın yarattığı romantizm aynı kadehten şarap içtirir size. Kapadokya böyledir, aşk, usul usul yanaşır. Evet peri bacaları el ele tutuşamaz ama ; sizin elleriniz tutuşmak içindir. Hatta havada taklalar atarak sevinç yapan güvercinlere bile öykünürsünüz Kapadokya'da gezerken içinizde aşk varsa.
Sonra bindiğiniz rengarenk balondan aşağıda kalan kartpostala uzun uzun bakarsınız belleğinize iyice kazınsın diye.
Balon turları, Kapadokya'nın en ilgi çekici aktivasyonlarından biridir ve yeryüzünün başka hiçbir yeri sizlere böylesine çekici bir coğrafya seremez. Fiyatlar kişi başı 130-150 $ arası değişiyor. Ama tavsiyemdir ki gitmişken bir kere de olsa deneyimleyin binin derim. Evlilik teklifi dahi yapan gördüm balonda. Ayrıca 1997 yılında Dünya Hava Olimpiyatları'nın Sıcak Balon Yarışmaları burada yapılmıştır.
Kışın Kapadokya'ya kar yağdığında, masalsı bir sessizlikle örtülür yeryüzü. Kızılırmak'ın kıyısındaki Avanos'ta eski bir geleneği yaşatan, çömlek ustaları ki öyle bir gelenektir ki çömlek yapmayı beceremeyen erkeğe kız, halı dokumayı bilmeyen kıza da erkek vermezlermiş zamanında. Kalabalıkların çekildiği bu zamanı tezgahlarının başında çamura yeni şekiller vererek geçirir. Bacalardan tüten duman hayatın sürdüğünü gösterir bize. Uzaklarda görünen Erciyes Dağ'ı beyaza bürünmüş. Rüzgarla savrulan kar derin vadilerin, güvercinliklerin, kayalardaki oyukların içine içine girer. Evlerin bahçeleri kardan adamlarla ve kartopu oynayan çocuklarla dolup taşar. Kar peribacalarının üstünde resmen beyaz bir şal gibi duru
İlkbaharda mor renkli irislerle dolar Uçhisar. Beyaz atlara binilir. Bisikletlerin pedallarını çevire çevire yöreyi dolaşan gezginlerle dolar yollar. Bahar yağmurlarının ardından güneş çıktığında, gökyüzü rengarenk bir cümbüşe bürünüp taçlandırır Ürgüp'ü. Baharın yaşattığı coşku ağaçlardan başlayarak tüm Kapadokya'ya yayılır ve size 'iyi ki yaşıyorum' dedirtir.
Yaz geldiğinde insan eliyle oyulan mağaraları andıran taş evlerde şaraplar yudumlanır. Sıcaktan kaçtığınızda, bu yapıların serinliğine sığınırsınız. Kışında tam tersi dışarısı soğukken içerisi sıcak. Sonrasında Ortahisar Kalesi'nin altında adeta bir gelin gibi süslenen develerin sırtlarına binip fotoğraf çektirirken İpek Yolu'nu anımsamaktan alıkoyamazsınız kendinizi. Peribacalarının altında satıcılar kendi yaptıkları bez bebekleri satarlar.
Geceleri ise turistik mekanların pencerelerinden ve yankı seslerinden davulun zurnanın sesi yayılır ve folklor ekipleri tüm yörelere ait sunumlarını yapar becerilerini sergilerler. Türk gecesi adı altında gerçekleşir bu organizasyon ve Kapadokya'da gelmişken muhakkak yapılmalı derim. Gösterinin sonunda dansöz sahneye çıkar yalnızca kalçalarını değil, dünyayı da sallar. İşte dersiniz ben hayatı yaşıyorum.
Kapadokya resmen geniş bir alana yayılmış mozaiği andırır. Bu mozaiğin parçaları arasında manastırlarla dolu Ihlara Vadisi ve bu vadi içinde en iyi korunmuş olan Ağaç altı ve Yılanlı Kilisesi, içerisine girdiğinizde ürpermekten kendinizi alamayacağınız Derinkuyu ve Kaymaklı Yeraltı kentleri bu kentlerde yerin 7 kat altına kadar inebiliyorsunuz ve bazı yerlerde eğilerek inip çıkmak gerekli, şarapları ile ünlü Ürgüp, Çavuşin'deki yörenin en eski kiliselerinden biri olan St.Jean-Baptiste Kilisesi, Hacı Bektaş-ı Veli Türbesinin bulunduğu Hacıbektaş, bir taş devri yerleşimini andıran Mustafa paşa (Sinassos) vardır.
Mustafa paşa aynı zamanda dizi çekimleri içinde önemli bir yerleşim yeridir. Asmalı konak dizisinde ki yanmış olarak gösterilen konak ve aşk ve mavi dizisinin çekildiği konak Mustafa paşada bulunur. Göreme adeta bir açık hava müzesi haline gelmiştir. Sadece 50 lira karşılığında müze kart alarak 1 sene Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olan müzelere giriş imkanı da sunan bu kartı Göreme Açık Hava Müzesi'ne girerken alabilirsiniz.
Tokalı, Elmalı, Çarıklı, Meryem Ana, Yılanlı, Barbara kiliseleri buradadır. Ayrıca: Açık Hava Müzesi içinde yer alan Karanlık Kilise girişi için 10 TL bir ücret istenir ki girmenizi tavsiye etmem çünkü tüm ayrıntılar Tokalı Kilisesi'nde mevcut. Devrent Vadisi ise tamamen hayal gücünüze bağlı bir vadi deve fok Napolyon şapkası ve bir sürü motife benzetebileceğiniz oluşan peri bacaları. Bütün bu zenginlikler, Kapadokya'yı bir anlamda da içinden çıkılması zor bir cümbüşe dönüştürür. Bu yüzden gezerken elinizden harita hiç eksik olmaz.
Kapadokya'da zaman geçmişle bugün arasında gidip gelir. Gün doğmadan önce, peribacalarının siluetleri karanlık çökünce ürkütücü şekillere dönüşür; derken güneş doğar ve doğa büyüleyici bir coğrafya dersi vermeye başlar. Gümüş kolyelerin, kilden yapılmış testilerin, nazar boncuklarının, otantik giysilerin satıldığı dükkanların kepenkleri birebir açılır. Kahvaltı veren lokantalarda dama çıkarak balonların uçuşlarını izlerken yumurtalar pişirilir, peynirler koyulur tabaklara, domates, salatalık, biberler yıkanır. Buharı tüten çayın yanında bir de fırından yeni çıkmış sıcacık bir ekmek gelirse kahvaltı balonların inişe geçtiği ana kadar devam eder gider.
Güneş batıp gecenin hükümdarlığı başlayınca, evlerde bir bir yanan lambalar Kapadokya'ya daha da gizemli bir hava verir. Yıldızlar farklı bir ambiyans yaratırken karanlığın içinden türkü söyleyen bir adam sesini ya da sazın tellerinden dökülen ezgileri duyarsanız şaşırmayın. Şaşırmayın, çünkü bulunduğunuz coğrafyanın adı Anadolu'dur. Binlerce yıldan beri Anadolu'da sesler, eller, gözler buluşur. En büyük ustası da Neşet ERTAŞ.
Adı 'Güzel Atlar Ülkesi' anlamına gelen Kapadokya'ya gittiğinizde kendinize kızacaksınız 'ben buraya niye daha önce gelmedim' diye. Sonra göreceğiniz gerçeküstü bir ezgiye benzeyen yeryüzü parçasının etkisine gireceksiniz. Göz bebeğinize yansıyan büyüleyici manzaraların sizde yarattığı etki, yaşadığımız dünyanın dışına çıkmış olduğunuzu düşündürecek size. Bu etki, geri döndükten yıllar sonra bile içinizde kalacak. Sonra bir bakmışsınız ki kendinizi yeniden bu sıra dışı coğrafyaya sahip Kapadokya'da bulmuşsunuz.
Kapadokya diyarını ne güzel anlatmışsınız.Sabah kalkan balonlara binmeyi ben de çok istiyorum.güzel bir yazı tebrikler.Yazınizda kullandigıniz resimler size ait değilmi.Yazınızı önerilen yazılara eklemek isterim.
Evet bana ait lütfen ekleyin :)
Gitmeyi istediğim yerlerden birtanesi, peri bacaları , uçan balon hepsini görmek gwzmek istiyorum kısmet olursa 😃
Bu güzel gezi yazısı için teşekkür ederim 😊
bir gün yolum düşecek
Read my profile if want me to resteem your post to over 72,500 followers. @a-a-a
Congratulations @kcorlu! You have completed some achievement on Steemit and have been rewarded with new badge(s) :
Award for the number of upvotes received
Click on the badge to view your Board of Honor.
If you no longer want to receive notifications, reply to this comment with the word
STOP
Congratulations @kcorlu! You received a personal award!
You can view your badges on your Steem Board and compare to others on the Steem Ranking
Vote for @Steemitboard as a witness to get one more award and increased upvotes!