Kırlardaki Çiçeklerin 'Artık' Onsuz Açtığı Bir Şair : Cahit Zarifoğlu

İnsana imtihan olarak özlemek yeter

Cahit Zarifoğlu. 1940, Ankara doğumlu, 'artist şairi' olarak da bilinen yegane şairimiz. Her zaman insanlardan uzak durmaya çalışan, suskun ve durağan haliyle dikkat çekmiş gençliğinde. Hatta bu nedenden midir bilinmez, lise ve üniversite öğrenimini çok geç tamamlayabilmiştir. Lisedeyken edebiyat dersinden kalması da aynı bir ironi tabi, sonrasında edebiyat kitaplarını süslemiştir çünkü

Cahit Zarifoğlu'nun tek tutkusu edebiyat değildi. Uçmak istiyordu, hatta bir yerde okuduğuma göre bulutlarla dans etmek istiyordu. Bu isteği onu lise ikinci sınıfta Eskişehir'e gitmeye zorlamış. Eskişehir'de Türk Kuşu Derneği diye bir dernek, başvuranlara ve yetenekli olanlara ücretsiz uçuş eğitimi veriyormuş o zamanlarda. Cahit Bey buradan istediğini alamadan ayrılmak zorunda kalmış, sağlık kontrolünde bir sıkıntısı ortaya çıktığı için

Ama tabii ki asıl tutkusu olan edebiyattan hiç vazgeçmemiş. Hoşlandığı şeylerin aksine bunu bir yaşam tarzı haline getirmiş

Liseyi bitirdikten sonra İstanbul'a gelir ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne yazılır. Cahit Bey burada da insanlardan kaçmak için uğraşmış ve dediğim gibi üniversiteyi de geç bitirmiştir. Hatta bir ara Avrupayı otostop ile bile gezmiş. Gezginci ruhunun yanı sıra güreşle ve resim çizmekle de ilgilenmiş. Sevgili dostlarından birisi Cahit, şiir gibi güreşirdi demiş onun için

Cahit Bey'in çizdiği bir resim

Okulu bitirdikten sonra sevgili arkadaşı Necip Fazıl'ın önerisi üzerine Berat Hanım'la evlenmiş. Kızı isteyen de Necip Fazıl Bey nikah şahidi olan da. Kısa bir süre sonrada pankreas kanseri olduğunu öğrenir. Bir gün çok sevgili arkadaşı ve refakatçisi Erdem Beyazıt'a Kırlarda çiçekler artık bensiz açacak der, bu sözü beni çok etkilemişti

Bir çiçek bahçesinde geceye durgun kalışın yağmur sıcağı gibi öptüm sonsuz gidişinden

Necip Fazıl'a hayrandır kendisi. Bir gün ona refakat eden bir başka sevgili dostu Rasim Özdenören'e rüyasında Necip Fazıl'ı gördüğünü ve kendisine 25 yıl sonra buluşacaklarını söylediğini söylemiştir. Tabi bu 'yıl' lafını yanlış anlamış olacak ki 25 gün sonra bu dünyadan ayrılmış. Bunun hayran olduğu bir insanın çağrısıyla olması, ne büyük bahiştir

Beğendiğim şiirlerini bu gönderiye eklemek istemedim, sadece birkaç satırını sizde bir izlenim oluşturabilmesi için paylaştım. Umarım siz de ayrıca bakarsınız ve o güzel satırlardan nasiplenebilirsiniz 🌹

Her şeye benzeyebilirken o

Hiçbir şey benzeyemezken ona

1 23