Utangaç mıyız Yoksa İçe Dönük mü ?
Merhabalar...
Yalnız kalmak isteriz, yalnız başımıza evde film izlemek isteriz, belki de kitap okumak isteriz. Sonra kalkıp bir arkadaşımız bize çıkıp, "Ya asosyal misin ?" diyebilir. Ya da insanlarla kalabalık gruplar halinde görüşmek yerine, bire bir görüşmeyi tercih edebilirsiniz. Bu sefer de başka bir arkadaşımız, "Ya sen ne kadar utangaçsın ! " diyebilir. Düğünlere gitmek bize hiç uygun olmayabilir ama ailenin ısrarı üzerine gidersin, orda da oynamaya kalkmayınca " Ya sen yabani misin ?" diyebilirler.
Bu kadar söylemlerden sonra bizde artık düşünmeye başlarız, " Acaba neyi yanlış yapıyorum ? " Hiç bu şekilde hissetmememize rağmen, kendi kendimize bu soruyu sorarız, "Acaba utangaç mıyım, özgüvensiz miyim ? " Bu soruları sorarken iki kere düşünmeliyiz. Ne yanlış olabiliriz ne de yalnız !
Peki utangaçlıkla içe dönüklük arasında ki fark nedir ?
Bir çok insan utangaçlığın ve içe dönüklüğün aynı şeyler olduğunu düşünür, fakat bu doğru değildir. Utangaçlık: Güvenslizlik hissinden ve sosyal kaygıdan kaynaklanan, insanların olduğu ortamlardan, insanlardan kaçma ve korkma halidir. Utangaç insanlar çok istemelerine rağmen, sosyalleşmekte zorlanırlar.
İçe dönük insanlar ise utangaç ya da özgüvensiz değildirler. Onların daha az sosyal olmaları, yalnızlığı sevmeleri, kalabalıklardan uzak durmakları zorunluluktan değil, tercihlerinden dolayıdır.
Peki utangaç değil de içe dönük olduğumuzu nasıl anlarız ?
Eğer içe dönük bir insansak, boş konuşmalardan hoşlanmayız. Sadece konuşmak için konuşmak içe dönük insanlara çok anlamsız gelir. Eğer söylenicek bir söz, konuşulcak bir konu varsa konuşur yoksa susarız. Telefonumuz her çaldığında onu açmak zorunda hissetmeyiz. Eğer canımız istemiyorsa o an bakmayıp, sonradan dönüş yaparız.
Kalabalık ortamlar yerine, birebir ve sıcak ortamları tercih ederiz. İnsanlar konusunda asosyal değilizdir ama seçici sosyallik vardır. Bu ne demek , yakın ilişki kuracağımız arkadaşlarımız olacak insanlar konusunda çok seçici davranırız. Bir çok insan tanıyıp çevrem geniş olsun demek yerine az kişi tanıyıp, daha derin tanıyıp, daha samimi olmak isteriz.
Eğer içe dönük bir insansak, dinlemek bizim için çok önemlidir. Karşında güvendiğimiz, sevdiğimiz birisi varsa ve bize birşey anlatıyorsa, bütün dikkatimizle onu dinleriz.
Yalnız başımıza vakit geçirmekten çok hoşlanır ve keyif alırız. Evde tek başımıza olmak , yalnız kalmak bizim için çok rahatlatıcı bir durumdur. Kişisel alanlarımız bakımından çok hassasızdır. Biz izin vermediğimiz sürece, birileri bizim fiziksel yada sosyal alanımıza yaklaştığında kendimizi çok rahatsız hissederiz. Ayrıca içe dönük bir insansak, arkadaşlık bizim için çok değerlidir.
Sonuç olarak sosyal olmak, girişken olmak kötü birşey değilse , içe dönük bir insan olmakta kötü birşey değil değildir. Aksine ayrıcalıklı ve değerli taraflarımız oldukça fazladır.
Sağlıcakla kalın :)