Bilic'in Mirası Bitti Mi?
Arkadaşlar herkese merhaba!
Son zamanlarda kafamı kurcalayan sorulardan biri bu. Acaba sevgili hocamız Şenol Güneş, Slaven Bilic'in mirasını mı yedi bitirdi? Hatırlarsınız o dönemde stadı olmayan, elinde kısıtlı bir kadro bulunan Slaven Bilic futbol olarak modern sayılabilecek, oyunu iki yanlı oynayan taraflı-tarafsız herkesin beğenisini kazanmış bir Beşiktaş ortaya çıkartmıştı.
O kadronun yıldızları olarak en çok ön plana çıkan futbolculardan Veli Kavlak, Oğuzhan Özyakup, Olcay Şahan ve Gökhan Töre ilk akıla gelenler. Fakat bugün geldiğimiz noktada o kadrodan bazı futbolcuların takımda olmasına hatta daha da iyi futbolcuların takımda olmasına rağmen Beşiktaş sanki, o göze hoş gelen futbolundan uzak, sadece kanat varyasyonlarıyla basit bir oyun oynamaya çalışıyor.
Görsel: Kaynak
Şenol Güneş hiç mi bir şey katmadı bu takıma?
Neden bu şekilde olduğunu tam olarak bilmesek de, taraftara yansıyan bazı durumlar var. Sanki yönetim ve teknik heyet arasına bir soğuk rüzgar esintisi var. Son dönemde Guti ve İlhan Mansız'ın gelmesi de bu durumun bir yansıması bile olabilir.
Şenol Güneş bu takıma bir şey katmadı diyemeyiz, bunu diyenin ağzı dili tutulur. Şenol Güneş'in elinde bir sihirli değnek olmasa da, sihirli bir dokunuş yaptığı kesin.
Hani bir kalfa bir yemeği yapar fakat ustası gelir son dokunuşu yapar ya. İşte Şenol Güneş o usta bence.
Slaven Bilic'in oluşturduğu kadroyu ve oyun anlayışını ufak dokunuşlarla olması gereken hale getirdi ve bunu 2-3 yıl sürdürdü.
Fakat ne olduysa son dönemlerde olmaya başladı. Hoca Beşiktaş'ın belki de yıllardır oynadığı düzenden çıkmaya başladı. Yeri gelince kanattan, yeri gelince göbekten tiki-taka ile giden takımın yerine, yana aç topu, kes içeriye yapan. Doldur-boşalt oynamaktan öteye gidemeyen bir takıma dönüştü Beşiktaş.
Görsel: Kaynak
Özellikle yanlış oyuncu tercihleri, 3'lü savunma denemeleri, Oğuzhan'da AMC pozisyonunda çok fazla ısrar etmesi, Şenol Hoca'nın taraftar gözünde olan inancını kırdı. Bu demek olmuyor ki Şenol Güneş'i yediririz. Tabi ki yedirmeyiz ve yedirmeyeceğiz. Fakat hocanın artık kendine gelme sırası geldi.
Her zaman arkasında duran bu taraftar yine arkasında duracaktır, ancak unutulmaması gereken bir şey varsa o da, En Büyük Beşiktaş'tır ve kimse Beşiktaş'tan büyük değildir.
Güneş'in yeniden doğacağına ve sana inanıyoruz Hocam.
Yaşasın Beşiktaş mücadelemiz.
* Bu yazı Scorum platformundaki profilimde de paylaşılmıştır.
* This post is also shared on my profile on the Scorum platform.
Çarşı her şeye karşı. :)
her zaman (;
Bu yazı Curation Collective Discord Sunucusunda küratörlere önerilmiş ve manuel inceleme sonrasında @c-squared topluluk hesabından oy ve resteem almıştır.
This post was shared in the #turkish-curation channel in the Curation Collective Discord community for curators, and upvoted and resteemed by the @c-squared community account after manual review.