THE IRISHMAN: "Baba"sının oğlu
Filmi boş verin, hepsini bir arada görmek yeter.
Oscar vakti geldiğinde Steemit’e dönerim demiştim…
Bunu içimden kendi kendime ve üstelik yıllar önce söylemiş olabilirim.
Steemit’in de çok umurundaydı!
Olsun, ben yine de sözümde durmuş olayım.
Çünkü adayların çoğunu izlemiş olsam da tamamını törene kadar yetiştirmek için bir motivasyona ihtiyacım var.
Buyursunlar, başlıyoruz.
The Irishman – İhtiyarlara yer var mı?
Martin Scorsese bir film çeker, başrollerinde Al Pacino ve Robert De Niro olursa akıllara “Baba”lar gelir. Robert De Niro ve Joe Pesci ikilisini görürseniz de “Sıkı Dostlar”ı hatırlarsınız.
Mutabık mıyız?
Şimdi, filmin başına oturduğumda hislerim karışıktı:
Asla “Baba”yı ve “Sıkı Dostlar”ı aşacak bir film yapmış olamazsın, Martin Hocam. “Zindan Adası”, “Hugo”, “The Wolf of Wall Street” falan tamam da…
Bu sanki hatıralarımıza zarar verecek gibi. Yapmayaydın iyiydi.
Ulan ya yaptıysa?
Yapamamış.
Bir kere Baba’lar çok yaşlanmış.
İnsan izlerken acaba gençliklerini başka biri mi oynasaymış diye düşünmeden edemiyor.
Sonra içi acıyor. Sonuçta filmi böylesine hevesle beklememizin sebebi onlar. Filmi “izleten” onlar.
Acaba gençliklerinin gerekmediği bir senaryo yazılamaz mıymış?.. Ama o zaman da başka bir film olurmuş. Oysa senaryo bayağı sağlam. Fazla Amerikan hikâyesi -ama sağlam.
Öte yandan Robert De Niro’nun bir adam tekmeleme sahnesi var. Normalde tekmeyi yiyene dublör gerekmesi lazım. Bu sahnede sağlam birkaç tekme için belli ki De Niro’nun dublöre ihtiyacı varmış. Adam yaşlı. Vuramıyor. Ahaha.
Film tabii ki belli bir standardın üzerinde.
Çok uzun ama kendini izletiyor (en azından bizim kuşağa izlettirdi – gençleri bilemedim).
Bir “Baba” değil ama gelin “oğul” diyelim.
En İyi Film ve En İyi Yönetmen çok çok zor, nitekim Altın Küre’den ve Bafta’dan eli boş döndü. Ama bence Oscar’dan eli boş dönmez. Yardımcı Erkek Oyuncu olabilir (nolur olmasın), En İyi Uyarlama Senaryo olabilir (nolur olmasın), Kurgu, Görüntü Yönetimi… Olur yani bişiler.
Anladınız siz beni: Bu ödüllerden hangisini alırsa alsın, rakiplerine üzüleceğim.
Ama hiç ödül almazsa daha çok üzüleceğim.
Saygıda kusur etmeyelim, kendilerini sahneye bir alalım diyorum.
*Yarın “Joker”le devam edelim.
Ne de olsa “Her şey plana göre gittiğinde kimse paniklemiyor. Plan korkunç bile olsa..."
👏👏👏
Oy almak için takip etmeyi unutmayınız.
Takip ediyorum sanki. Bir bakayım...
You would do much better @ecotone to try and find, engage with and help build up a community with which you have something in common, than continue rewarding yourself, at the expense of others ...
To listen to the audio version of this article click on the play image.
Brought to you by @tts. If you find it useful please consider upvoting this reply.