KAYSERİ ÇİFTE MEDRESE
Kayserinin Kocasinan ilçesinde yer alan medreseyi 1205-1206 Yılları arasında Selçuklu Sultanı II. Kılıçarslanın oğlu I. Gıyasettin Keyhüsrev Tarafından Kardeşi Gevher Nesibe Hatun adına yaptırılmıştır. Adını da buradan almaktadır. 2014 yılında dünya Mirası listesine adını yazdırmıştır.
Çifte Medrese Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesine bağlı Tıp Müzesi olarak kullanılıyor. Çifte medrese adını medrese ve hastanenin yan yana olmasından dolayı alıyor Gıyasiye medresesi. Bu iki yapıdan Batıda bulunanı Şifahane ve Doğuda bulunanı ise Medrese olarak bulunuyor. Bu yapı; Dünyada ilk tatbiki tıp okulu olma ünvanını da elinde bulundurmakta ve bu sebeple de turizm açısından Kayseri için de büyük bir önem arz etmektedir. İki yapının da inşaat planı dikdörtgen olarak yapılmıştır. Medresenin Sağ köşesinde Gevher Nesibe Sultan Türbesi Yeralmaktadır.
Medresenin Yapılış öyküsü de biraz acıklıdır. Rivayetlere göre; I. Gıyasettin’in kız kardeşi Nesibe Hatun, Sarayın Baş sipahisine sevdalanmıştır fakat Ağabeyi I. Gıyasettin bu olaya razı olmayarak baş sipahiyi savaşması için cepheye gönderir. Baş sipahi cepheye gittikten bir süre sonra şehit haberi gelir ve bunu duyan Nesibe Hatun Üzüntüsünden Verem olur ve yatağa düşer. Ülkenin hiçbir hekimi bu derde deva bulamaz, Bunun üzerine I. Gıyasettin kardeşinin yanına giderek son arzusunun ne olduğunu sorar ve Nesibe Hatun da, Kendisi gibi derde düşenlerin deva bulabilmesi için bir şifahane yaptırmasını ister ağabeyinden.
Kitabenin alt kısmında yine taşla işlenmiş bir de kemer bulunmaktadır. Yapıların tamamında Selçuklu mimarisi kullanılmış olup. Motiflere ve arpça yazılara da önem verilmiştir. 13. Yüzyılda Selçukluların Tıbbın sembolü olarak ta kullandığı yılan sembolü yine şifahane girişinde görülmektedir.
Şifahanenin doğu ve batı kısımları, hastaların güneş ve temiz hava alabilmeleri için özel tasarlanmıştır. Şifahane de Büyük Eyvanın (Eyvan, mimarlıkta üç yanı kapalı, dördüncü yanı açık ya da örtülü bir avluya bakan, üzeri genellikle tonozla örtülü mekan demektir.) iki tarafına karşılıklı odalar yerleştirilmiş ve bu odalar birbirlerine geçişli olarak birisi büyük birisi küçük şekilde inşa edilmişlerdir.
Şifahane de ayrıca iki adet karanlık oda da bulunmaktadır. Bu karanlık odaları eczacıların ışık hassasiyeti olan ilaçları burada yapmaları için yapıldığı düşünülmektedir. Hatta o tarihten günümüze de bir adet ilaç kazanı kalmış olup müze de sergilenmektedir.Şifahane de tavan aydınlatmalı 3 adet ameliyathane de vardır. Bu ameliyathanelerde katarakt ve fıtık ameliyatlarının yapıldığı düşünülmektedir.Şifahane de Ruh sağlığı hastalıkları içinde bir bölüm bulunmaktadır. Bu bölümü dünya da tek kılan bir özellik vardır ki. 18 odalı bölümdeki koridorlar hoparlör görevi görmektedir ve buradan anlaşılacağı üzere o dönemde ruh sağlığı hastalıklarının tedavisinde musiki ve benzer müzikli sanatlar da kullanılmıştır.Selçuklu’nun insana ve sağlığına verdiği önemi bu tarz şifahanelerinden de anlayabiliyoruz. Üstelik din dil ırk ayrımı yapmadan herkese eşit olarak sundukları hizmetleri il de dünya da bir ilk olma özelliği taşımaktadır.
Great photo!
thank you