Kendin Düştüysen Kendin Kalk
Başkalarının gösterdiği yol iyi bir eğitim, sağlıklı bir hayat ya da zenginlik getirebilir. Ama o zaman onların istediği insan olursunuz. Kendin olmak ise düşmek ve kalkmak, denemek ve başarısız olmak, tekrar denemek ve başarmak ya da başaramamaktan geçer.
O bana yardım etmedi. Ben hep yalnızdım. Elimden hiç tutan olmadı. Beni destekleyen biri olsaydı, böyle mi olurdum gibi bitmek tükenmek bilmeyen bahaneler ile insanın kendisini neden başarısız olduğuna ikna etmesi mümkündür.
Ancak derinlerde bir yerlerde aslında kendimizi kandırdığımızı biliriz. Sadece bunu kendimize itiraf etmeyiz. Zira itiraf edersek, başarısız olduğumuzu kabul etmiş oluruz. Bu da hiç mi hiç işimize gelmez.
Nasıl düştüyseniz öyle kalkabilirsiniz halbuki
Konuşması ve kalk demesi kolay denebilir. Ancak yapması da söylemesi kadar kolay aslında. Bizi durduran temel etken, denememek. Denesem de olmaz önyargısı ve çoğu zaman ilk adımı atmaya cesaret gösterememek.
İnsan zayıflıklarla ve eksikliklerle dolu. Bu nedenle zor bir duruma düştüğüne başkasından yardım eli beklemesi gayet normal. Normal olmayan durum ise başkasından beklenen yardım eli gelmediğinde başa gelen sıkıntıyı ya da mağduriyeti kabullenmek.
Ayağa kalkmayı denemek, ayağa kalkmayı başarmak ve sonrasında ayakta durabilmek süreçlerini başarıyla gerçekleştirebilen kişilerin kendi kendilerine yani başkalarının desteğini almadan ya da asgari destek ile amaçlarına ulaştıklarını, başarı ya da yeni doğuş hikayelerinde sıklıkla görüyoruz. Bu kişiler için en yerinde tespit, kendi hikayelerini kendileri yazan insanlar olacaktır.
O zaman sormak gerek. Bir başkası kendi kendine ayağa kalkmayı başarıyorsa, siz niye başaramayasınız? Ya da bırakın başarmayı, neden sadece denemeyeceksiniz? Kesinlikle başaramayacağınız düşünürken bile…
Niye mi? Bu soruya verilebilecek en güzel cevabı herhalde Samuel Beckett vermiştir; “Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil!” diyerek.
Çünkü bazen deneyip başaramamak, geçmişe dair sızlanmalardan da birilerine bağlanan ve gerçekleşmesi şüpheli umutlardan da yeğdir.
Boktan insanlardan kurtulma günü
Bir de insanların kendi başardıklarını övme ve yine kendi başaramadıklarını ise başkasına yükleme ve onu suçlama gibi bir huyu vardır. Yakın zamanda bu konu ile alakalı da güzel bşr yazabileceğinize inanıyorum.
Çok güzel bir paylaşım yapmışsınız. Emeklerinize sağlık.
#tr ve #edebiyat etiketlerinin aşkına. :)
@edebiyat'tan upvote ve resteem aldınız. Tebrikler, sevgiler.
Teşekkür ederim. Yakın zamanda yazacağım :)
Hiç kimse kendini haksız görmez. Hep karşı taraf hatalıdır. Hep senin suçudur benim değildir. Mesela bu yaznı okumam benim suçum değil senin suçun. Yazmasan okumaz yorum atmazdım.
Bir insan olarak böyle düşünmeye devam ettikçe ben hiç birşey yapmamış olarak hayata devam edeceğim. Hiç birşey yapmadan, sürekli başkaları yaparak.
Yazınız için sağolasınız.
Rica ederim beğendiyseniz ne mutlu.