İstanbul

İstanbul.. 

Dünyanın en güzel şehirlerinden birisi. Kuruluş hikayesinden günümüze kadar baştan sonra mükemmellik ve efsanelerle doludur. 

Yeni bir şehir kurmak üzere Yunanistan Megara’dan keşfe başlayan Byzas yer konusunda Delfi kâhinine danışır. Kâhinin önerisi, şehrini körler ülkesinin karşısına kur olmuştur. Byzas buna pek anlam veremeyerek gezinmeye devam eder. Bugünkü Sarayburnu’ndan o zamanki Khalkedon’a yani bugünkü adıyla Kadıköy’e bakarak “ Bunlar kör mü? Şu güzelim yer dururken şehirerini neden o kurak yere kurmuşlar” diye söylenir. O sırada aklına kâhinin sözleri gelir ve şehrini nereye kuracağını bulmuş olur. 

Bugünkü İstanbul efsanelere göre böyle kurulmuştur. İsmini sanıldığı gibi Osmanlı’dan almamıştır. 9. Yüzyılda Fütuh’üş Şam adlı eserde bir isim olarak geçiyor İstanbul. Rum Meliki Timaoş’un oğlunun ismidir. 4 sene boyunca şehre hükmeder ve inşasında çalışır. Ama şehri onun yerine geçen Konstantin tamamlar ve onun adı verilir ilk olarak. Daha sonra 10. Yüzyılın bazı kaynaklarında ismi “İstanbolin” olarak geçer. Binlerce yıl boyunca Byzantion, Dersaadet, Asitane, Konstantiniyye, Darülhilafe, Konstantinopolis gibi onlarca isimle anılmıştır. 

Tarihi dokusu şehre mistik hava katıyor. Şehrin Anadolu yakasını, Avrupa yakasına göre daha çok beğeniyorum. Gözlemlediğim kadarıyla anadolu yakası, avrupa yakasına göre daha sonra inşa edildiği için daha geniş yollar. Daha düzenli bir çevre var ve daha huzurlu daha sakin. 

Şehrin bir çok güzel yanının olmasına karşın benim en çok beğendiğim tarafı Asya ile Avrupa kıtalarını birbirine bağlamasıdır. Osmanlı mimarisinden eserleri, Dolmabahçe Sarayı, Galata kulesi, Rumeli Hisarı, Gülhane Parkı, Ayasofya, doğal liman Haliç, Yerebatan sarnıcı, kapalı çarşısı ve tarih kokan buna benzer bir çok yer beni İstanbul’a aşık ediyor. Kuzeyi karadeniz, güneyi marmara denizi, boğazı, adaları, sahili, Şile’si, Ağva’sı, Sarıyer’i gidip görmeniz, gezmeniz gereken yerlerden bazıları. 

Solcu kesimin ağırlıkta bulunduğu semtler diğer semtlere nazaran daha düzenli, daha yaşanılır ve daha güvenli. Kadıköy, Beşiktaş, Bakırköy, Şişli ve Sarıyer bu konuda nirvana çünkü o muhitin insanı daha anlayışlı ve daha çağdaş. Bunun yanında muhafazakar kesimin ağırlıkta olduğu Üsküdar yaşam standardı yüksek bir ilçe. Ayrıca Üsküdar aşık olabileceğiniz güzelliklere sahip.  

Bir gün yolunuz İstanbul’a düşerse, yedi tepe üzerine kurulu bu şehri insanlarına göre değil, dokusuna, doğasına göre değerlendirin. Takdir edersiniz ki dünyanın bütün metropollerinde suç oranı yüksek ve İstanbul’da ne yazık ki aldığı göçler doğrultusunda suç oranı ister istemez artmıştır.

Her imparatorun aşık olduğu ve sahip olmayı arzuladığı bu nadide şehir bugün Türkiye sınırları içersinde ve umarım ilelebet öyle kalır.