Hangisi Daha Üstün; Tutku Mu, Tecrübe Mi?
"Gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse" der bir Fransız atasözü. Tecrübeyi "neyin yapılamayacağı bilgi" anlamıyla sınırlayarak soruyorum: Sizce hangisi daha üstündür; tutku mu, tecrübe mi? Tecrübesi fazla ama tutkusu az olan mı, tutkusu fazla ama tecrübesi az olan mı daha çabuk ilerler?
İdeal olan tutku ve tecrübenin bir arada olmasıdır, ama birini tercih etmem gerekirse ben tutkunun gücüne inanıyorum. Tecrübenin değerinin farkındayım, ama tutkuyu yok edecek tecrübeye de karşıyım. Tutkunun enerjisi, üstün görme yeteneği, zeka ve sağduyu birleşirse kişi tecrübesiz dahi olsa başarıya gidebilir. Tutkulu ancak tecrübesiz biri daha fazla düşer, ama hızlı öğrenen birisiyse çabucak toparlanıp ilerleyişine devam edebilir. Tutkusuz tecrübe ise, kendi rutinlerinde boğulan sıkıcı bürokratik formaliteler demektir.
Günümüzde dünya hızla değiştiği için tecrübenin son kullanma tarihi hızla kısalıyor. Dün işe yarayan yollar bugün işe yaramıyor. Oyunun kuralları sık sık değiştiği için, tecrübe bazen akıl bağı oluyor. Eğer başarımız tecrübemizle bire bir paralel ilerleseydi, önümüzün son on yılında emekli değil efsane olurduk.
İş hayatının yeni normalinde, tecrübeli olanlardan çok, sürekli ve gerçek zamanlı öğrenenler yükseliyor. Tecrübenin yerini hızlı öğrenebilme becerisi ve çabuk uzmanlaşabilme yeteneği alıyor. Bir ezbere saplanıp kalsalar da, ezberi sürekli bozuk olanlar da kaybediyor. İş ezberini bir lego gibi kendi iradesiyle bozup yeni bilgilere göre yeniden oluşturabilenler ise kazanıyor.
Tecrübe daha önemli hayatı tecrübelerimizle öğrenip irdeleyebiliriz. 😃