Öncelikle öykünüzü ilgiyle okuduğumu söyleyerek başlayayım, adım adım nereye varacağını tahmin etmeye çalışmadan, ki genellikle tahmin ederim, her bölümü kendi dinamikleriyle keyifle okuyorum, elinize sağlık.
Hayatımıza biçilen roller, kim olduğumuzu ve ne yapmak istediğimizi belirlemek için çırpınırken, kendimiz olabilmek ve öyle kalabilmek ciddi bir savaşım gerektiriyor kanımca. Bu savaşa bir kez girdiğinizde veya sadece savaşma düşüncesi bile olsa benliğinizde artık etkisinden çıkamıyorsunuz. "Eski ben" olamıyorsunuz, o savaşı aklınızla yürütmekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi...
Hayat bize verilen en değerli hediye, günün sonunda tüm yorgunluğumuza rağmen yüzümüzde gülümse olmalı... Başardım diyebilmenin o tarif edilmez mutluluğuyla...Engellerin göreceli devasa hacimlerine rağmen, aslında bir çoğunun aklımıza sınırlar çizen balonlar olduğunu görmenin verdiği cesaretle...
Yaşamaya, paylaşmaya, yazmaya, empatiye devam...
Sevgiyle kalınız,
Selamlarımla
Hikayeyi okumanız beni mutlu etti. :) ne güzel söylediniz, aslında paylaşacak, empati yapacak, yazacağız. Ve dünya güzelleşecek. Çirkinlikler makyajsız güzelliklere teslim olmaya başlayacak bir bir.
Uzun bir maraton bu... Bayrak yarışı aynı zamanda... Hayatımıza güzellikler katanlardan bile isteye devraldığımız bayrakları taşıma sorumluluğu, güzelliğe, birlikte çalışıp üretmeye olan inancımızın savaşı...Benliklerimizi keşfetmenin tarifsiz heyecanı..Sadeliklerin görkemine kendimizi kaptırmanın coşkusu aynı zamanda...
Öykülere ihtiyacımız var, eski yeni öykülere... Hayal kurabilmek için, düşünebilmek, hissedebilmek, insanlık değerlerini hatırlayabilmek için...
Selam ve sevgilerimle