OTUZLU YAŞTA ANNE OLMAK
Küçük kız çocuklarının oyunları incelenirse en sevdikleri oyunun evcilik olduğu görülür. Evcilik oyununda her çocuğun mutlaka bir bebeği vardır. Küçük kız çocukları, bu oyuncak bebekleri gerçek bir bebek gibi, doyurur, uyutur ona ninniler söyler, sevgi ile kucaklar.
Doğanın kadınlara bahşettiği çoğalma yeteneğini, bütün kadınlar ruhunda taşır. Daha küçük bir çocuk iken başlar yuva kurmak ve çocuk sahibi olma isteği.
On beş –yirmi yıl önce daha küçük yaşlarda evlilikler yapılırken. Son yıllarda kadının, kariyer yapma isteği ile evlilik yaşı yirmi beş yaşın üzerine çıktı, dolayısı ile günümüzde ki annelerin çocuğu da yaklaşık otuzlu yaşlarda anne olmaya başladı.
Yakın geçmiş zamanda anne-çocuk yaş aralığı on sekiz - yirmi yaş iken, şimdilerde anne-çocuk yaş aralığı otuz yaşın üzerine çıktı.
Otuzlu yaşlarda anne olan bir kadın için, çocuk bir sürpriz değil, hayali kurulmuş planlanmış, onunla yaşamak için hazırlıklar yapılmış yeni bir yaşam dilimidir.
1- Kariyer planlaması yapılmıştır: Otuzlu yaşlarda anne olan kadın, kariyerinde belli bir noktaya gelmiş, hayatını bir düzene koymuştur. Yirmili yaşlarda ki gibi, fırtınalı bir hayatı yoktur. Hem ruhu hem hayatı dingindir artık. Çocuğuna baba olacak adamı seçmiş kafası rahattır.
2- Çocuk Engel değildir: Bir çocuğun hayatına girmesi, kadın için bir engel değil aksine doyum noktasıdır. Üretkenliğinin bir simgesidir. Kadın bir çocuk sahibi olarak, hem hala genç olduğunun mutluluğunu yaşarken hem de olgunlaştığının farkındadır.
3- Yeniden Çocuk Olmak: Otuzlu yaşlarda bir kadın, kucağına aldığı bebeği ile yeniden çocukluk yıllarına dönmüştür. Çocuğu ile geçirdiği her anı kıymetli ve özeldir, çocuğu ile çılgınca oyun oynayacak enerjiye sahip iken anne olmanın keyfini sonuna kadar çıkarmak istemektedir. Ve bu keyfi sonuna kadar yaşar.
4- Genç ve Dinç Kalma İsteği: Otuzlu yaşların çiçeği burnunda annesi, çocuğu ile uzun yıllar birlikte sağlıkla yaşayabilme, çocuğunun yanında genç ve güzel görünme isteği ile kendi sağlığına ve kişisel bakımına olduğundan daha fazla özen göstermektedir. Böylelikle yaşlılık belirtileri ciddi oranda uzaklaşmıştır.
5- Bilinçlidir: Bir çocuğunun nasıl yetiştirilmesi gerektiği konusunu, araştırıp öğrenecek olgunluğa sahiptir. Geleneksel yaklaşım ile bilimsel yaklaşımı sentezleyerek, sağlam çocuklar yetiştirmek için gerekli adımları atabilecek güçtedir. Çocuğunun geleceği için, karşısına çıkan her engele dur diye bilecek bilgi birikime sahip bir annedir. Doğurduğu çocuk onun oyuncağı değil, geleceğidir otuzlu yaşlarda anne bir çocuğun değerinin farkına varabilecek bilince erişmiştir.