Cengiz Araf and Holden Caulfield in 7 different
1
Ergenlik Farkı
Salinger’in Çavdar Tarlasında Çocuklar romanındaki ana karakter Holden, Cengiz’den yaşça küçük. Bu yaş farkından mıdır, kültür farkından mıdır yoksa babası Salinger’in tercihinden midir bilinmez, Holden kuru eleştirilerin, sek bir ergenliğin ve saf bir duygusallığın bileşimi. Cengiz aradaki yaş farkını iyi değerlendirdiğinden midir, İstanbul gibi bir okulda okuduğundan mıdır yoksa babası Artunay’ın bir yansıması olduğundan mıdır bilinmez, eleştirilerin arkasında uçsuz bucaksız tahlillerin olduğu, ancak bu tahlillerin peşin hükümlülüğünden ve gereksiz-tutarsız tahminler içerdiğinden hafif ergenlik kokularının duyulabildiği bir karakterdir.
2
Mekan Farkı
Holden bunaldığında Central Park’ta turlar, Cengiz ise Florya ve Yeşilköy’ün kesiştiği burunda voltalar. Holden, darlandığında batıya gitmeye kalkar ama gidemez. Cengiz, darlandığında batıya gider, efendi gibi geri döner.
3
Amaç Farkı
Holden büyüdüğünü ispatlamak, çizgisini kırmak için içer, Cengiz büyümek istemediği için, durumunu stabilize etmek için içer.
4
Sevgi Farkı
Holden kardeşini sever, Cengiz ağabeyini sever.
5
Okul-Ekol Farkı
Holden liselidir, yatılı okul ekolündendir, okuldan atılmıştır. Cengiz üniversitelidir, Eski İstanbul ekolündendir, alttan almaktadır.
6
Obje Farkı
Holden üzerinde şiirlerin yazılı olduğu beysbol eldivenine karşı takıntılıdır. Cengiz ise her gün litrelerce espresso-Türk Kahvesi içtiği turkuaz fincanına takıntılıdır.
7
Girizgâh Farkı
Holden: “Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum. Sonra, onlarla ilgili en ufak bir söz etsem, bizimkilere inmeler iner.” Çeviri: Çoşkun Yerli
Cengiz: “Sanırım yeniden bir yol ayrımındaydım. Solumda geçmiş vardı, sağımda gelecek. Ne var ki varoluş, bana seçme şansı tanımamıştı. Yeni bir gün daha başlıyordu. Birbirini takip eden yeni günlerin farklılıkları çok uzaklardan bakıldığında anlaşılıyordu. Benim gibi…”