The Diarygame Betterlife / İzmit Günlüğüm - My Izmit Diary
İyi geceler arkadaşlar. Bu gün sizlere neler yaptığımı anlatmak istiyorum. Önceden planlanmış bir gezi vardı. Ailemle planladığımız bir gezi. Sabah kalktığımda onun heyecanı vardı içimde. Sabah bir fincan kahve içtikten sonra yola çıkmak için hazırlandım. İzmit tarafında bir yere gidecektik.
Good night friends. Today I want to tell you what I did. There was a pre-planned trip. A trip planned with my family. When I woke up in the morning, I had his excitement inside me. After drinking a cup of coffee in the morning, I got ready to hit the road. We were going to go somewhere on the Izmit side.
Şu bitkilerin güzelliğine bakar mısınız. Çeşit çeşit çiçekler. Her türden ağaç. Bunları görüp de aşık olmamak imkansız. İzmit tarafında doğal güzellikleri olan bir yer burası. İlk önce bu çiçeklerin ağaçların içinde biraz dolaştım. Öyle güzel kokusu var ki. Buradan hiç ayrılmak istemedim.
Look at the beauty of these plants. Various kinds of flowers. All kinds of trees. It is impossible not to see them and not fall in love. This is a place with natural beauties on the Izmit side. First I wandered around these flowers in the trees a bit. It has such a nice scent. I never wanted to leave here.
Burada ağaçların üzerine çardak yapmışlar. Merdivenle çıkıyorsunuz. Ailemle burada kahvaltı yaptım. Annem de benim gibi doğayı çok sever. Ama babam böyle yerleri pek sevmez. Aslında böyle yerleri değil, böyle yerlerde bulunan böcekleri sevmez. Çok fazla böcek ve sinek oluyor. Babam o yüzden rahat edemiyor.
Here they built a gazebo on the trees. You go up the stairs. I had breakfast here with my family. Like me, my mother loves nature very much. But my father doesn't like places like this very much. In fact, he does not like such places, but the insects found in such places. Lots of bugs and flies. My father is not comfortable because of this.
Şu ördeklerin güzelliğine bakın. Öndeki ördek nereye giderse diğerleri de oraya gidiyor. Göl kenarında biraz ördeklerle vakit geçirdim. Onlara yiyecek birşeyler verdim. Bana öyle alıştılar ki. Ben ne tarafa gidersem onlar da o tarafa geliyordu. Annemle babam da çardakta çay içiyorlardı. Ben onları tamamen unutup buradaki ördeklere harcadım zamanımı.
Look at the beauty of those ducks. Where the duck in front goes, the others go too. I spent some time with the ducks by the lake. I gave them something to eat. They are so used to me. Wherever I went, they went that way. My mother and father were also drinking tea in the gazebo. I completely forgot about them and wasted my time on the ducks here.
Burada halka açık alanda meyve ağaçları var. Elmalar çok dikkatimi çekti. Bir tane koparıp tadına baktım. O kadar beğendim ki bir sürü topladım. Ne çok acı ne de tatlı. Böyle mayhoş buruk bir tadı vardı. Ama organik olduğu kadar belli ki. O marketlerdeki elmalara hiç benzemiyor.
There are fruit trees in the public area here. Apples caught my attention. I plucked one and tasted it. I liked it so much that I collected a lot. It's neither too bitter nor sweet. It had such a sour taste. But it's obviously as organic as it is. It's nothing like the apples in those markets.
Gölün biraz ilerisinde güvercin kafesi vardı. Sanırım ordaki restorant işletmecisine ait. Kuşlar için yem de satıyorlar. Biraz yem alıp önlerine döktüm. Hemen gelip yemeye başladılar. İnsanlardan da pek kaçmıyorlar. Yanlarına kadar gidiyorum hala yem yemeye devam ediyorlar. Ama kendilerini de tutturmuyorlar.
There was a pigeon cage just ahead of the lake. I think it belongs to the restaurant operator there. They also sell feed for birds. I took some bait and poured it in front of them. They came and started eating right away. They don't run away from people. I go up to them and they still continue to eat. But they don't hold back either.
Gün içerisinde hayvanlarla uğraşmaktan ve etrafı gezmekten o kadar acıktım ki. Göl kenarındaki restoranda akşam yemeğimizi yedik. Sonra eve gelmek için yola çıktık. Arabada gelirken steemit paylaşımlarını okudum. O sırada arkadaşım aradı. Muhabbete bir başladık tam 1 saat konuşmuşuz. Eve geldiğim için kapattık. Yoksa hala konuşmaya devam ederdik. Eve girer girmez duş aldım. Sade türk kahvesi yaptım kendime. Sonra da internetten Yasak Elma dizisini açtım onu izledim. Çok seviyorum o diziyi. Saçma muhabbetler güldürüyor beni 😂
I was so hungry from dealing with animals and walking around during the day. We had our dinner at the restaurant by the lake. Then we set off to come home. I read the steemit posts while coming in the car. That's when my friend called. We started a conversation and talked for exactly 1 hour. We turned it off because I came home. Otherwise we would still be talking. I took a shower as soon as I got home. I made myself a plain Turkish coffee. Then I opened the Forbidden Apple series on the internet and watched it. I love that series so much. Stupid conversations make me laugh😂
Okuduğunuz için teşekkür ederim / Thank you for reading 🤗