Yazmak, Yazarlık ve Şöhret

in Steemit Türkiye3 years ago

image.png

Son yıllarda yazarlık mesleği kabuk değiştiriyor. Ve büyük bir dönüşümün ortasında olduğumuz için tanımlar muğlak hale geldi. Mesela yazar olmak ne demektir? Doktorluk ya da avukatlık gibi diplomaya dayalı bir uğraş olmadığından kimin yazar olduğunu belirlemek oldukça güç. Dijital mecralar henüz ortada yokken gazetelerde ya da dergilerde yazı yazanlar ve kitabı basılmış olanlar yazar sayılıyordu. Dergi, gazete ve kitap sayısı az olduğu için ortada bir yazar enflasyonu yoktu.

Son yirmi yılda yaşanan dijital dönüşüm blog yazarlığı gibi yeni bir kategorinin ortaya çıkmasını sağladı. Ve yıllar içinde kitap basma maliyetleri gerilediğinden basılan kitap sayısı arttı. Hatta yazarlar kitaplarını parayla bastırabilir duruma geldiler. Blog yazanlar umdukları ilgiyi göremeyince sıkılıp başka işlerle meşgul olmaya başladılar. Parasını verip kitap çıkaranlar ise okurların kitaplarını hasretle beklemediği gerçeğiyle yüzleştiler.

Neyse ki 5 yıl önce kripto para bazlı mecraların ilk örneği olan Steemit ortaya çıktı da insanlar yazdıklarından az da olsa gelir elde edebilmeye başladılar.

Peki yazarlıktan kimse mi para kazanmıyor? Kitapları büyük yayınevleri tarafından basılan yazarlar maddi açıdan rahat bir nefes almıyor mu? Piyasadan edindiğim izlenim isimleri gündemde olan sekiz-on yazar dışında kimsenin yazarlıktan doğru dürüst bir gelir elde etmediği yönünde.

Bu aşamada para kazanmak gibi fanilere has konuları bir kenara bırakıp yazarlığın tanımına dönmek istiyorum. Bence kendisini yazar olarak gören her insan yazardır. Yazarlık kimsenin tekelinde değil zira. Bunun bir adım ötesine geçecek olursak, geçimini yazı yazarak sağlayan ya da birden fazla basılmış kitabı olan kişileri yazar sayabiliriz. Parasını verip bastırmış bile olsa, yaşadığı hayal kırıklığından sonra oturup ikinci kitabını yazabilen kişi belirli bir psikolojik eşiği geçmiştir zira.

Biraz daha net bir yazarlık tanımı arayanlar için ise 1 milyon sözcük yazmış olmak gibi bir kriter ileri sürebilirim. 1 milyon sözcük 4000 kitap sayfasına karşılık geliyor. Ortalama kalınlıkta 15 kitap yazmış ya da eşit miktarda metin üretmiş bir insana artık hiç kimse "Sen yazar değilsin," diyemez.

Buradan şöhret meselesine geçmek istiyorum. Tesadüf müdür bilinmez en ünlü yazarlar en çok yazmış yazarlar arasından çıkıyor. Yani yazar olmak için değilse bile, şöhretli bir yazar olmak için 1 milyon kelime yazmış olmak gerekiyor.

Hepimizin bildiği gibi her mesleğin kendine has zorlukları ve avantajları var. Yazarlığın iyi yanı yaratıcılık gerektiren bir iş olması ve bir gün şöhret olma ihtimali. Dezavantajlı tarafı ise verilen emeğe oranla çok az para kazandırması. Tabii bir de yazarın ilgili kültür ortamında kendisini kabul ettirmesi meselesi var.

Yazarlar, sanatçılar kendilerini biraz fazla önemsiyor ve dinleyen birini bulabilirlerse bolca şikayet ediyorlar. Oysa yazarların işi zor da manavlarınki kolay mı? Belki manavlar yaşadıkları zorlukları yazarlar kadar etkili bir biçimde ifade edemiyorlardır. Ya da belki aralarında öyle insanlar vardır ki belagat sanatı konusunda benim diyen yazarı cebinden çıkarır.

Bence esas olan, yazının insana sağladığı kendini ifade etme ve yaratıcılığını sergileme olanağı. Kişi yazmaktan gerçekten hoşlanıyorsa diğer konular ikinci planda kalıyor.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Görsel Kaynağı: https://unsplash.com/photos/y02jEX_B0O0

Coin Marketplace

STEEM 0.25
TRX 0.21
JST 0.037
BTC 98412.70
ETH 3501.42
USDT 1.00
SBD 3.41