The Diary Game - Better Life 18 Temmuz | Hastane günü [TR-EN] The Diary Game - Better Life July 18 | Hospital Day
Merhaba Steemit Ailesi.
Dün sabah çok erken uyanmıştım o yüzden gece o kadar çok uykum geldi ki telefondan haberlere ya da başka bir şeye bakamadım bile. Gece erken uyumama rağmen sabah çok da erken uyanamadım. Bugünlerde havalar gerçekten o kadar sıcak ki ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu sıcak havalar daha ne kadar böyle sürecek ki bilir... Ama bence Eylül ayına kadar havalar pek fazla soğumaz. Hatta belki daha çok bile ısınabilir. Haberlerde gördüm de Kanada' nın batısında sıcaklardan ölen insanlar varmış. Bu durum beni gerçekten çok üzdü. İklim bu kadar şiddetli ve sert olmamalı.
Sabah uyandıktan hemen sonra elimi ve yüzümü yıkadım daha sonra hemen yemek hazırlamaya başladım. Çünkü kan testlerim için hastaneye gitmeliyim. Uzun zamandır soğanlı yumurta yapmıyordum. İki tane küçük soğanı normal şekilde doğradım ve bir tavaya yağ koydum yağ ısınınca soğanları da tavaya koydum. Soğanları iyice kızarttım. Aslında karamelize soğan yapacaktım ama sonra vazgeçtim. Çünkü yemekleri çok pişirmenin mantıklı ve sağlıklı bir şey olmadığını düşünüyorum. Soğanları iyice kızarttıktan sonra biraz da mantar koydum ve ikisi de pişince üstüne iki tane yumurtayı iyice karıştırıp koydum. 5 dakika sonra soğanlı mantarlı yumurta hazır.
Hello Steemit Family.
I woke up very early yesterday morning so I was so sleepy at night that I couldn't even check the news or anything else on my phone. Although I slept early at night, I could not wake up very early in the morning. The weather is so hot these days that we don't know what to do. He knows how long this hot weather will last... But I think the weather won't get too cold until September. Maybe even warmer. I saw on the news that there are people dying from the heat in the west of Canada. This really upset me. The climate should not be this severe and harsh.
After waking up in the morning, I washed my hands and face, and then I immediately started preparing food. Because I have to go to the hospital for my blood tests. I haven't made eggs with onions in a long time. I chopped two small onions as normal and put oil in a pan, when the oil got hot, I put the onions in the pan. I deep fried the onions. I was actually going to make caramelized onions, but then I gave up. Because I don't think it's logical or healthy to overcook food. After frying the onions well, I added some mushrooms and when they were both cooked, I mixed two eggs and put them on top. After 5 minutes, the egg with mushrooms with onions is ready.
Yemek yedikten birkaç dakika sonra hastaneye çıkmak için hazırlanmaya başladım. Havalar çok sıcak o yüzden şort giydim. Zaten bu sıcak havalarda ben kesinlikle pantolon giymem. Buradan hastaneye yaklaşık yarım saatte gidebilirim. Ama bu trafik durumuna bağlı aslında. Eğer sahil yolunca çok trafik olursa zaman uzar. Ama trafik yoktu o yüzden yarım saatte hastaneye varabildim.
A few minutes after I ate, I started getting ready to go to the hospital. The weather is very hot so I wore shorts. I definitely don't wear pants in this hot weather anyway. From here I can get to the hospital in about half an hour. But it really depends on the traffic situation. If there is a lot of traffic on the coastal road, the time will be longer. But there was no traffic, so I could reach the hospital in half an hour.
Otobüste oturulacak boş bir koltuk yoktu. O yüzden ayakta yolculuk yaptım. Ve bir de bu sıcak havada otobüsün güneş gören tarafında duruyordum. Gidene kadar çok terledim. Bu yıl havalar geçen yıldan çok daha sıcak. Nefret ediyorum böyle sıcak havalardan. Neyse ki yol yarım saatten fazla sürmedi. Hastaneye randevu saatimden daha erken vardığım için buradaki sahile gittim. Sahilde ağaçların altı gölgeydi ve sürekli rüzgar esiyordu. Randevu saatim gelene kadar kitap okudum ve rüzgarlı havanın tadını çıkardım. Bu sahili çok seviyorum. Çünkü bol bol ağaç var buralarda. Ağaçların altında oturmak da bambaşka bir his. Sanırım ağaçları bu yüzden çok seviyorum. Özellikle bol ağaçlı sokakları çok seviyorum.
There were no empty seats on the bus. That's why I traveled standing up. And I was standing on the sunny side of the bus in this hot weather. I sweated a lot until I left. The weather this year is much warmer than last year. I hate this hot weather. Luckily it didn't take more than half an hour. Since I got to the hospital earlier than my appointment time, I went to the beach here. On the beach, the trees were shaded and the wind was blowing constantly. I read a book and enjoyed the windy weather until my appointment time came. I love this beach. Because there are a lot of trees here. Sitting under the trees is another feeling. I guess that's why I love trees so much. I especially love the streets with lots of trees.
Hastanede işim biraz uzun sürdü o yüzden eve dönüş saatim de değişti. Aslında gündüz dönebilirdim eve. Ama ben nasıl olsa akşam olduğu için otobüs durağının yakınındaki sahile gitmeye karar verdim. Bu arada doktor benim şeker hastası olmamdan şüpheleniyordu. Ama bugünkü sonuçlarda benim şeker hastası olmadığım anlaşıldı. Ama kanımda çok fazla kolesterol varmış. Bunun nedeni de sürekli ekmek yemem. Annem kahvaltıya pek fazla bir şey koymadığı için ekmek ısıtıyor sürekli. Bu kadar ekmek nereden geliyor diye soruyorsanız onun da cevabını vereyim. Babam çalıştığı lokantadan getiriyor. Ama pek de temiz ekmekler değil.
My work at the hospital took a little long, so my return time changed. Actually, I could go home during the day. But anyway, since it was evening, I decided to go to the beach near the bus stop. Meanwhile, the doctor was suspecting that I had diabetes. But today's results showed that I am not diabetic. But I had too much cholesterol in my blood. This is because I don't always eat bread. Since my mother doesn't put much for breakfast, she always warms the bread. If you are asking where so much bread comes from, let me answer that too. My father brings it from the restaurant where he works. But not very clean breads.
Otobüs durağında indikten sonra hemen sahile geçtim. Hızlı hızlı yürüdüm çünkü durağın olduğu yerde hiç gölge yok ve çok kalabalık. Ama sahilde ağaçlı yol var ve tamamen gölge. Bu sayede o sahilde yürürken terlemiyorum. Ben sahile vardığımda akşamdı ve güneş batmak üzereydi. Sahilde bir saat yürüyüş yaptıktan sonra eve dönmeye karar verdim. Eve dönmek için de evin yakınındaki orman parkından geçmeye karar verdim. Bu park yaklaşık 5 yıl önce yapıldı. Tırmanmak ve atlamak için güzel şeyler inşa edilmiş ama kullanılmıyor. Saçma sapan bir şekilde sanki süs olarak yapılmak için böyle şeyler inşa etmişler. Doğrusu ilk yapıldığı zamanlarda bu parka birileri gelmişti ve parka baya zarar vermişlerdi. Belki de o yüzden bu yapıları kullanmıyorlardır.
After getting off at the bus stop, I immediately went to the beach. I walked briskly because where the stop is, there is no shadow and it is very crowded. But there's a tree-lined path on the beach and it's all shade. This way, I don't sweat while walking on that beach. It was evening and the sun was about to set when I reached the beach. After walking for an hour on the beach, I decided to return home. To return home, I decided to pass through the forest park near the house. This park was built about 5 years ago. Beautiful things to climb and jump on but not used. They have absurdly built things like this just to be done as ornaments. In fact, when it was first built, someone came to this park and they damaged the park a lot. Maybe that's why they don't use these structures.
Şimdi gece oldu. Bu saatlerde havalar hafif serin oluyor. Geçen senelerde genelde bu saatlerde kuzenimle beraber sahile giderdik. Gece saat iki ya da üçe kadar sahilde oturur sohbet ederdik. Ya da sahilin başından sonuna kadar yürüyüş yapardık. O zamanlar benim hayatımdaki en güzel zamanlardı. O güzel günlere geri dönmeyi o kadar çok istiyorum ki... Ama ne yazık ki bu imkansız. Çünkü zamanda geriye dönemiyoruz. Yani bir zaman makinemiz yok. Ama sorun şu ki eğer zaman makinemiz olsaydı bile aynı şeyleri tekrar yaşayamazdık. Ben o zamanlarda bazı insanlarla beraber yaşadığım bazı şeyleri özlüyorum. Mesela sahile geçirdiğim vakitleri özlüyorum. Ya da bir zamanlar nefret ettiğim lise yıllarımı. O zamanlar liseden nefret ediyordum. Ama şimdi çok özlüyorum. Zaman böyle bir şey işte. Her şeyi değiştiriyor. Zaman bizi yaşlandırıyor.
It's night now. The weather is cool at this time. In the past years, I usually went to the beach with my cousin at this time. We used to sit on the beach and chat until two or three o'clock at night. Or we would walk all the way to the end of the beach. Those were the best times in my life. I want so much to go back to those good days... But unfortunately that's impossible. Because we can't go back in time. So we don't have a time machine. But the problem is that even if we had a time machine, we wouldn't be able to experience the same things again. I miss some of the things that I lived with some people back then. For example, I miss the time I spent at the beach. Or my high school years that I once hated. I hated high school back then. But now I miss it so much. Time is such a thing. It changes everything. Time ages us.
Hoşçakalın!
Goodbye!
Yorucu bir gün olmuş senin için, yediğimiz içtiğimiz seylere dikkat etmek gerekiyor, her türlü hastalık artık küçük yaşlarda bile belirtileri oluyor. Bunun en büyük sebebi zaten hormonou yiyecekler. İyi olduğunuza sevindim. Umarım bundan sonra daha çok dikkat edersiniz.
Evet. Sağlıklı beslenmenin her şeyden çok daha önemli olduğunu anladım. Özellikle unlu yemekleri ve şekerli yemekleri yememenin en iyisi olduğunu anladım ben bu kan testlerinden sonra.
yorumun için çok teşekkür ederim.
İyi bayramlar 🍬
Çok teşekkür ederim. Size de iyi bayramlar.