Karl Ivan Zincir İle Sohbetler - Sarımsaklar ve Sesler
Bitti mi sanıyorsun? Gidince biter mi? Karl Ivan Zincir, bir dakika 16 saniye sessizlik üzerine düşünüyordu. Bazı noktalar eksik kalmıştı. Eksikleri birleştirmek için adım atıyordu.
Sarımsaklar ve Sessizlik
Karl Ivan Zincir, yürürken düşünmeyi sürdürdü. Sessiz ve huzurlu bir dünyası vardı. Kafası, SpaceX uydusu gibi harekete geçiyordu. Tam da Morrie'yi düşünecekken zihni hırpalandı.
- Organik, kışlık, hakiki sarımsak geldi sesleri onu dünyaya döndürdü.
Megafonunu sevdiklerim, geçim derdinizin ne olduğunu biliyorum diye seslenmek istedi. Yalnızca şunu anlamıyorum: 1 dakika boyunca sarımsak geldi diye bağırınca satışlarınız artış gösteriyor mu? Artış oluyorsa tamam, benim beynimin içine girme hakkını size veriyorum. İsterseniz sizin için biraz reklam yapayım...
Ekmek Kavgası - Pexels
Buyurun ablalar, buyurun bayanlar sarımsak geldi. Bayanlar değil, kadınlar diyerek kafasında düzeltmeye gitti. Oradan Morrie'ye uğradı. Ivır zıvırdan uzaklaştığında vızır vızır çalışan mükemmel bir beyni vardı. Bunu kavramıştı ve insanlara tavsiye ediyordu.
Düt düt düt yaparak megafonla bağırıp bize seslerini duyurmak istiyorlar. Biz onları suçlamıyoruz, yöntem yanlış diyoruz. Ekmeklerinde gözümüz yok, aç kalsınlar istemiyoruz. Yalnızca biraz düşünmek istiyoruz. Onları da kurtarmak istiyoruz. Evet, onları da kurtarmak istiyoruz.
Bu hız insanlığı nereye götürüyor? Nereye gittiklerinin farkındalar mı? Biraz durmak, biraz yavaşlamak gerekmiyor mu? Şöyle bir köşeye geçip ne yapıyoruz biz demeyecekler mi? Tahmini olarak ne zaman insan olduğumuzu hatırlayacağız?
Kafasını toplamak isterken düşüncelerinin sarımsakların yanında kaldığını hatırladı.
Her derde deva sarımsak ister misiniz?
Yemeklik, turşuluk, çorbalık... Hakiki sarımsak sesleri kafasının içine girmişti.
Morrie'yi düşünecekti. Düşünmeyi çok istiyordu. Sarımsaklar zihnini ele geçirmese güzel olurdu. Her neyse işte, dedi. Tam konuyu değiştirecekken aklına zehir gibi bir fikir geldi.
Acaba sarımsaklar ne hissediyordu? Sarımsaklar, yüksek sesle satılmaktan memnun muydu? Yoksa sarımsak duyarı mı geliyor? Sarımsakların ailesinden koparılıp satılmasına karşıyım... Güldü! Duyarsanız duyarlıyım dedi. Konusuna döndü ve sarımsakları hissetti. Bağırmak, sarımsak satışına etki etti mi?
Karl Ivan Zincir, pencereden baktı ve Kastamonu'dan gelen sarımsakları izledi.
Acaba ne hissediyorlardı? Onları alanlar olacak mıydı? Satılırken yere düşenler olacak mıydı? Yoksa istekli biçimde poşetin içine girecekler miydi?
Patatesler ve Domatesler Üzerine
Sarımsakların çevresi geniştir. Sarımsaklar, her gittiği yere domatesler ve patatesleri de götürür. Domatesler ve patatesler tarafından kollanarak satış gerçekleştirir. Birilerinin arkasına yapışan kişiler gibi geldi domates ve patatesler...
Ne kadar çok olursak o kadar çok satarız diye düşünmüşlerdi. Yalnızca şunu bilmiyorlardı: Seçimi zorlaştıracak ve insanları almamaya iteceklerdi. Diğer yandan, marketteki patates fiyatları oldukça düşüktü ve insanlar koronavirüs dolayısıyla kimden aldığını bilmedikleri ürünleri almak konusunda isteksizlerdi.
İnsanlar paketli gıda almak istiyordu.
Karl Ivan, ekonomi bilgilerini tazeledi. İnsanlar ne istiyordu? İnsanlar, rahatsız edilmekten hoşlanmıyordu. Sürekli olarak kafalarının içine megafonla girilmesine karşılardı. İnsanlar, aynı fiyata marketten paketli gıda alabileceklerini biliyorlardı. Bu nedenle kimse almadı.
Karl Ivan Zincir, "Şimdi, satış yapamayarak evine dönen satıcı için üzülmeli mi?" diye sordu. Sorusunu da kendi cevapladı. Belki de evine para götüremeyecek. Belki de birkaç ay sonra aç kalmamak için bağırıyordu. Onu kesinlikle anlıyorum. Yalnızca, şunu sormak istiyorum:
Ne faydası oldu? Ne için adım attı ve ne buldu?
Sonuç sıfırdı.
Sarımsak ihtiyacı olmayan insanların yanında saatlerce bağırsan ne olur? Eline bir şey geçer mi? Evinde hastası olan, evinden bebeği olan, evinde sessizce çalışmak isteyenlerin tepkisini alırsın.
Öyleyse başka bir yol bulmalıydı. Belki de sarımsak almaya hevesli insanlara sarımsak satmalıydı. Şimdi ne mi oldu? Tecrübe oldu, tecrübe...
Peki, Morrie ne oldu? Yine yalan oldu. Morrie, arada kaynamaya meyilli bir insandı. Bir şeyler olur, düşünceler değişir ve o unutulurdu. Olsun, zaman gelecek ve hatırlanacaktı.
Sarımsaklar, tahminen ne zaman sessizlik istediğimizi anlar?
Source: https://hive.blog/freewriters/@denizcakmak/karl-ivan-zincir-ile-sohbetler-sarimsaklar-ve-sesler
Blog: Yazar