Güzel yazı fakat bazı yanlışlar var. Sıklıkla karıştırılan bir durum. Harf inkılabı ile dil değiştirilmemiştir. Adı üzerinde 'harf inkılabı'. Daha önce de Türkçe kullanılmakta ancak Arap alfabesi ile yazılmaktaydı. Daha eskiye gidersen Türkçe, Göktürk alfabesi ile yazılmaktaydı. Yani Türkler hiçbir zaman dillerini değiştirmemiş ana yapısını muhafaza etmiştir. Tabi ki 150 yıl önceki dili anlamakta zorlanacağız, dil yaşayan ve gelişip değişen bir varlık gibidir. Alfabeleri değişmemesine rağmen Arap, İngiliz vb milletler de 150 yıl önceki metinleri anlamakta zorluk çeker.
İkinci konu Türkçe ezan Atatürk döneminde uygulamaya konulmuştur. Osmanlı döneminde hutbeler de Arapça idi. Ezanla birlikte hutbelerde Türkçeleştirilmiştir. Amaç halkın kendi dilinde ibadet etmesinin teşvik edilmesidir. Bu konular siyasete meze yapılmış ve amaç sabote edilmiştir.
Kur'an'ın yasaklanması ise asla söz konusu olmamıştır. Yasaklama bir yana Türkçe'ye çevrilip anlamının öğretilmesi sağlanmış. İçi boş şekilci anlayış terkedilmeye çalışılmıştır. Tabi ki bu devrim birilerinin tekerine çomak sokmuştur. İnanılmaz hurafelerle dolu kitaplar yasaklanmış ve yakılmıştır. İşte bu olayı çarpıtanlar Kur'an yasaklandı, yakıldı propagandası yapmıştır. Günümüzde hala hastalıklı zihinler kendi yazdıkları kitapları Kur'an'la bir tutmakta ve hala bu propagandayı cahil halka yedirmektedir.
öncelikle yazımı okuyup vaktini ayırdığından ve bu değerli yorumu yazıp post'uma katkıda bulunduğundan dolayı tşk ederim.Tabiki yanlış düşüncelerim olabilir lakin ilk konu harf inkilabı konusunda düşüncelerimi yanlış ifade etmişim yazım dilini kastetmiştim ben orada insanların latin harflerinde yazılanları okuyamadığı için sözde cahil kaldığı iddaa edilmekteydi ben de bizim harflerimizin her kurulan devletle birlikte değiştiğini şayet öyle olmasa göktürkçe harflariyle osmanlının yazı yazacağını farsça veya arapça yazmayacağını yazmak istedim lakin sıkıcı ve uzun olmaması adına kısa ve öz yazmaya çalıştım buda kendimi yanlış anlatmama yol açmış olabilir
ikinci konunuz da ise şunları söyleyebilirim türkçe ezan uygulamaya konduğunda Atatürk çumhurbaşkanı İsmet İnönü başbakandı ve bazı tarihçiler Atatürk'ün bu yıllarda sağlık sorunlarından dolayı ve makamından dolayı pek aktif rol oynamadığını söylemektedir bu yüzden bazıları bu dönemlere Atatürk bazıları ise İsmet İnönü dönemi demektedir
Son yazdığınız konusunda da şunları söyleyebilirim iddaa lar doğrudan bir yasaklanma olmadığı fakat bulunan Kuranların askerler tarafından yakıldığı şeklinde olduğu için yasaklama kelimesini kullanmadım zaten dediğiniz gibi kuran'ı Elmalılı hocaya cevirten mi yoksa günümüzde Kuran'ın içerisinde ki hurafelerin atılması ve içeriğinin günümüze göre değiştirilmesi gerekir diyen ilhami güler mustafa öztürk ömer özsoy gibi sözde ilahiyatçı olan tarihselçiler mi ne yazık ki insanımız bunları göremiyor yada Atatürk düşmanı olan insanlar tarafından satın alınan medyalar tarafından uyutuluyor